kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Ekim 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Kürtler kendini tüketiyor

Türkiye, PKK ile, 1984 Eruh ve Şemdinli baskınlarından sonra tanıştı ama, başlangıç için, 1978'e dönmek gerekir. O tarihlerde, PKK, Tunceli'de, Malatya'nın bir bölümünde, Gaziantep'te varlık gösteriyordu. 120160 kişi civarındaydılar. PKK'nın, Abdullah Öcalan liderliğinde Fisköy'de kurulması 1978'e rastlar.
Öcalan 1979'da Şam'a kaçıyor. 12 Eylül askeri darbesi, sol/Kürt hareketinden beslenen oluşumları tasfiye ettiği için, Öcalan, 1984'te Türkiye'ye döndüğünde, kendisiyle rekabet edecek bir gücün kalmadığını görüyor.
Bu bilgileri, Serdar Akinan'ın kaleme aldığı "Kan Uykusu" kitabında, Dr. Nihat Ali Özcan'ın beyanlarından derledim.
Devam edelim : Türkiye'deki Kürt harekinde önemli etkisi olan Barzani ile Talabani'nin sık sık arasının açıldığını biliyoruz. Talabani, Marksist kimliğiyle Sovyetler Birliği'nden destek alırken, Barzanicileri " Amerikan uşağı" olarak görüyor. Talabani, 1979'da, Şah'ın devrilmesini sevinçle karşılıyor ve zaaf içine düşen İran devletinde Kürt hareketini destekliyor. Barzani ise, Şah'ın devrilmesiyle, İran'daki gücünü kaybediyor. İran-Irak savaşı çıkınca, Talabani, Saddam Hüseyin ile anlaşıyor; İran'ı içeriden vurmak için Irak'la işbirliği yapıyor. O tarihlerde PKK, Suriye tarafından, İran'a karşı kullanılıyor. İran, Suriye ile müttefik olunca, PKK, Türkiye'ye yönlendiriliyor. Bunun için Barzani'den istifade ediliyor. Barzani, PKK'nın Kuzey Irak'ta üslenmesini sağlıyor. O sıralar, Atatürk Barajı'ndan dolayı Suriye, Türkiye'ye karşı öfkeli. Ayrıca, Suriye, Sovyetler Birliği ile, Türkiye ise, ABD ile müttefik; arada böyle bir çekişme de var. Üstelik, İranIrak savaşında, Irak, Türkiye üzerinden petrolünü satıyor. İran ise, savaşın ağırlık merkezinin Basra Körfezi'ne kayması dolayısıyla, petrol satamaz duruma düşüyor. İşte, İran'ın Türkiye'yi PKK aracılığı ile hedef almasının bir sebebi de bu. 1989'da, İranIrak savaşı bittikten sonra da, İran PKK'yı kullandı. Çünkü, soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte, Kafkasya ve Orta Asya üzerinde yeni politikalar geliştirme imkânını bulan Türkiye'nin enerjisi tüketilmeliydi....
Görüldüğü gibi, ülkemizin dışında yaşayan Kürtler, başka ülkelerin menfaatlerine göre sürekli pozisyon değiştirmiş, teröre bulaşmaktan dahi çekinmemiştir. Zaman zaman büyük devletlere de yamanmışlar, sonra da ortada kalmışlardır. Bugün sırtlarını ABD'ye dayayıp, efeleniyorlar. Halbuki PKK, sadece Türkiye'nin enerjisini boşa harcamasına yol açmıyor. Kuzey Irak'taki Kürtleri de tüketiyor.