kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Çarşı ile bir maç günü...

"İnönü Stadyumu'nda, kapalı tribünde Çarşı grubuyla birlikte maç izleyeceğim," dediğimde, herkes bana "Aklını mı kaçırdın?" dedi. Kapalıya kadınlar girmezmiş... Son dönemlerde medyada zaten Çarşı'nın adı cinayetlerle gündemdeymiş.... 90 dakika Çarşı taraftarı hiç durmadan küfredermiş... Tüm bunların doğru olup olmadığını bizzat görmek için foto-muhabir arkadaşım Erkan Sevenler ile birlikte bir maç gününü Çarşı taraftarıyla geçirdik.

Maç saati akşam 22.00 olsa da Çarşı grubu Beşiktaş meydandaki çay bahçesinde öğlen 12.00 gibi toplanmaya başlıyor. Kimisi birasını alıp geliyor, kimisi çay içip laflamayı tercih ediyor. Küçük-büyük herkes birbirini tanıyor. Üstelik Çarşı adını semtten alıyor ama Kadıköylü de Çarşı sayılıyor, Yeşilköylü de...

Maç saati yaklaştıkça heyecanları da artıyor. Adeta bir bayram havası yaşanıyor. Kimisi yeni bir marş yazmaya çalışıyor, kimisi pankartı kabul görmediği için bana serzenişte bulunuyor: "Bakın gördünüz mü, çok demokratik bir pankart açacaktım, onay görmedi..."

Akşam olunca karınlar acıkıyor ve hep birlikte balık pazarının yolunu tutuyoruz. Pazar yeri bir panayıra dönüşmüş gibi... Herkes yemek yiyor; yan masalara takılmayı da ihmal etmiyor.

Maça bir saat kala toplu halde İnönü Stadı'na yürüyüş başlıyor. Maçın başlama düdüğünün çalmasına daha çok var. Karşı tribünler nerdeyse bomboş. Ama Çarşı taraftarı yerlerini almış, marşları söylemeye, davulları çalmaya başlıyor. Çarşı'da maç izlemenin yürek istediğini o dakika anlıyorum. 90 dakika ne tezahürat ne de davul hiç susmuyor.

Biz amigo Alen Markaryan'ın tam arkasındaki 'kapalı kutu' dedikleri bölgede duruyoruz. Alen'in de yerini almasıyla 'Alen sahaya, üçlük çektir kartala' sesleri yükseliyor. 'Kadın oraya gider mi hiç!' dedikleri tribünde solumda kendini paralayan genç güzel bir kız, sağımda beyaz saçlı yaşlı bir teyze...

Bir ara davul yüzünden tartışma yaşanıyor. Davullardan biri patlayınca, iki kişi arasında kim çalacak kavgası başlıyor. Ama diğerlerinin araya girmesiyle tartışma kısa sürede sona eriyor.

Sonuç: Moraller bozuk, kimse kimseyle doğru dürüst konuşmuyor. Mutsuz bir şekilde evlerin yolu tutuluyor.
Haberin fotoğrafları