kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Haluk Piyes, okullarda gençlere uyuşturucu bağımlılığı ve şiddet üzerine seminerler veriyor.

Mesaj veren projelerde olmayı tercih ediyorum

'Pusat' adlı TV dizisinin yakışıklı aktörü Haluk Piyes, kendisine 'Türkiye'nin yeni jönü' denmesinden memnun değil: Hiç öyle bir kaygım yok, hedefim bu değil. Böyle şeylerle kendimi etkilemem ve beynimi kirletmem. Her zaman mesajı olan filmlerde oynamayı tercih ederim..
Bu sıralar 'Pusat' adlı diziyle hayran kitlesini genişleten Almanya doğumlu oyuncu Haluk Piyes, "Türkiye sinema konusunda çok yetersiz ama benim iyi şeyler çıkacağına dair umudum var" dedi. Çekmeyi planladığı filmlerde Türkiye'yi anlatmak istediğini belirten Piyes, kendisine Türk Sineması'nın yeni jönü denmesini ise şöyle yorumladı: "Hiç öyle bir kaygım yok, hedefim bu değil. Böyle şeylerle kendimi etkilemiyorum ve beynimi kirletmiyorum!"

SEMİNERLER VERİYORUZ

Almanya'da hukuk eğitimi alan Haluk Piyes, oyunculuğun yanı sıra sosyal danışmanlık projelerine imza attığına da dikkat çekerek, şunları söyledi: "Yaptığım ya da yapacağım ve oynayacağım filmler, sosyal danışmanlık projelerime kapı açıyor. Bu işe sokak köşelerinde başlayıp, spor salonlarına taşıdık. Şimdi polis arkadaşlarımla liseleri gezip, madde bağımlılığı ve şiddetle ilgili seminerler veriyoruz. Ben daha çok gerçek yaşamla ilgili örnekler anlatıyorum. Bunu daha da geliştirmek istiyoruz. Benim için oyunculuk da, yönetmenlik de, yazarlık da bu projelerime hizmet ediyor."

* Siz aslında Almanya'da hukuk okudunuz, sonra oyunculuğa nasıl başladınız?
Oyunculuk benim hayatımda bir tür tedavi yöntemiydi. İlkokulda konuşmayan çok içine kapanık bir çocuktum. Çelişki içinde gurbette büyümüştüm. Anne baba olmayınca çocuklar aşırı tepki verebiliyor. Ama bu tepkiler engelli ya da özürlü çocuk olduğuna dair bir belirti değil. İlkokulda sınıf öğretmenimiz benim özürlü olduğuma dair bir iddiada bulunmuştu. Sonra gelen öğretmenimiz de 'bu çocukların bir problemi yok. Sadece ruhsal sıkıntıları var, çok hassaslar' demişti. O öğretmen bize çeşitli oyunlar oynattı ve oyunculuğa ilk yaklaşımım bu şekilde oldu.

FİLMİM YASAKLANDI!

* Oyuncu olmaya o zaman mı karar verdiniz?
Aslında oyuncu değil; polis, doktor, kaleci ya da motorsiklet yarışcısı olmak istiyordum. Şimdi geriye baktığımda; hepsini olabileceğim bir iş yaptığımın farkına varıyorum. Senaryo ve yönetmenlik de ilgi alanımda.

* Farklı projeleriniz var mı? Senaryo yazıyor musunuz mesela?
Okuduğum okul zaten senaryo ve yönetmenlik üzerineydi; oyunculuk sonra geldi. Amerika'da okula gitmeden önce Köln'de kendi tiyatromuz vardı. ABD'de de ilk teklifler oyunculuk üzerineydi.

* ABD'de ne gibi teklifler aldınız? Hangi filmlerde oynadınız?
'Kanack Attack' adlı filmle başladım. Hikaye beni çok etkilemişti, canlandıracağım karakter de asi bir tipti. Türk'ü mağdur durumda bırakmayan ve Türkler açısından farklı bakış açısına sahip bir filmdi. Ben o filmin çok ses getirmesini istemiştim; getirdi de. Yasaklandı! Canlı yayında verdiğim demeçlerle de fark atmıştık. Ben bu filmle ulaşmak istediğim insanlara ulaştım. Sadece Türkiye'den Almanya'ya göç edenler değil, Fransa'ya İtalya'ya göçenler de bu filmde kendilerinden bir parça buldu bence. Film, hem kendini hem de ülkeyi eleştiren ve çözüm bulmaya çalışan bir gencin hikayesini anlatıyordu.

* Mesajı olan dizi ya da filmlerde olmayı mı istiyorsunuz?
Önüme hangi rol gelirse oynamıyorum tabii ki! Benim aynı zamanda sosyal danışmanlık mesleğim de var. Yaptığım her proje ona hizmet ediyor. Yaptığım ya da yapacağım ve oynayacağım filmler, sosyal danışmanlık projelerime kapı açıyor. Bu işe sokak köşelerinde başlayıp, spor salonlarına taşıdık. Şimdi polis arkadaşlarımla liseleri geziyoruz. Madde bağımlılığı ve şiddetle ilgili seminerler veriyoruz. Yaptığım projelerde, özellikle senaryolar da az da olsa mesaj olması gerektiğine inanıyorum. Ayrıca, filmlerden kazandığımız popülarite de bizim insanlara yardım etmemiz için zemin hazırlıyor.

* Size yeni jön denmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Hiç öyle bir kaygım yok, hedefim bu değil. Böyle şeylerle kendimi etkilemiyorum ve beynimi kirletmiyorum.

* Almanya'da mı, Türkiye'de mi daha çok tanınıyorsunuz?
Hemen hemen aynı. Ama 'Pusat'tan sonra burada çok tanınmaya başladım. Sokakta beni görenler 'Reis' diyorlar artık.