kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Ekim 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Bakışlarını özledik

BALÇİÇEK PAMİR
BALÇİÇEK PAMİR
Murat yaklaşan körlük korkusunu kitabında yukarıda bir bölümünü okuduğunuz satırlarla anlatmış. Tam o satırlar yazılırken, Sadiye Kefeli oğlunun kendilerine haber vermeden internetten ısmarladığı beyaz bastonu mutfak masasının üzerine koyup düşüncelere dalmış. Sonra bir gün, altı ay önce Murat'ın kendi deyimiyle gözündeki son ışık da gidivermiş. Murat da korkusuyla yüzleşmiş. "Hayatımda en sevdiğim şey film seyretmek müzik dinlemekti. Kafamdan hala Matrix'i seyrediyorum. Bazen Haluk Levent'i koyup şarkılarını hayal ediyorum. İki elimde iki ayrı balkabağı, onları sallayarak, düş dünyamda müzik ve filmlerle yaşıyorum. Kör olmak, kör olacağım diye korkmaktan çok daha zormuş." Bakmayın siz onun şen şakrak anlattığına, Murat'ın körlüğü kabullenmesi 6 ayını almış. Kendisini ailesinin dairesinin hemen altındaki asma kattaki odasına hapsetmiş. Yüzleşme ağır ve sancılıymış ama atlatılmış. Şimdi ise her sabah kendi başına annesini uyandırmaya geliyor. 29 yaşında anne karnına dönen bu genç adam uzanıyor annesinin koynuna bir süre keyif yapıyorlar. "Ardından kahvaltı, sohbet, gün geçip gidiyor işte" diye anlatıyor Sadiye Kefeli: "Öyle hızlı yazıyoruz ki artık harfleri avucuna, zaten ilk iki harfi yazınca kelimeyi çıkarıyor. Onunla sohbet ederken ben yine konuşuyorum, alışkanlık, sanki duyacakmış gibi. Öylesine şanslıyız ki ona sahip olduğumuz için." Peki hikâye nasıl bitiyor? Söz Murat'ta: "Çıkış yolunu buldum mu? Bulamadım. Çıkış aslında her yerde. Sevdiğiniz insanların yüzünde. "Adamım ne haber?" diyen bir dost sorusunda. Belki de kitabı bitiren bir kişinin kütüphaneye kaldırırken içinde hissettikleridir çıkış yolum. Oyol sadece istemekleaşılmıyor. Bulmak ve düşünmeden, ertelemeden yürümeye başlamak lazım." Vedalaşırken boynuna sarılıyorum, hafifçe kızarıyor, utanıyor. "İnternetten senin hakkında araştırma yaptık babamla, ikizlerin isimleri nedir?" diye soruveriyor. Gözlerim doluyor, iyi ki Murat görmüyor. Annesi beni yolcularken kulağıma fısıldıyor: "Murat'ın en çok neyini özledik biliyor musun yavrum? Bakışlarını."