kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Ekim 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Erdoğan: Türkiye 1 zarar görürse karşısındakiler 10 zarar görür

Yeni Haber
Başbakan Erdoğan, Ermeni iddialarıyla ilgili tasarıyı destekleyen ülkelerin Türkiye'yi karşılarına alacakları uyarısında bulunarak, "Türkiye bir zarar görürse karşısındakiler de 10 zarar görür" dedi.

Ermeni iddialarının ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edilmesine tepkiler büyüyor.

Son olarak Başbakan Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmada sert açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, Türkiye'den "açılım" bekledikleri halde tasarıyı destekleyen ülkelerin Türkiye'yi karşılarına alacaklarını vurguladı.

Erdoğan, Fransa ve ABD'yi eleştirerek, "Bu konuda daha hassas olmaları beklerdik" diye konuştu.

TEZKERE İÇİN TBMM'DE AÇIK OTURUM YAPILACAK

Öte yandan, Erdoğan TBMM'de tezkere için yarın açık oturum yapılacağını söyledi.

Erdoğan, ''Şunu kesin bir dille herkes söyleyebilmelidir: Hayatını kaybeden vatandaşlarımız, güvenlik mensuplarımız bizim şehitlerimizdir, şehitlerimizin hayatlarına kastedenler ise bu ülkeye ve millete düşmanlık yapan teröristlerdir. Terör örgütüne 'terörü bırak' diyemeyenler, bize 'sınır ötesi hareket yapmayın' diyemez. Bu milletin vekilleri böyle hukuksuz eylemleri kınamamazlık edemez'' dedi.


Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Ramazan Bayramının son günlerinde 13 Mehmetçiğin şehit olmasına yol açan menfur terör saldırısının milleti derinden yaraladığını söyledi.Millet olma bilinci ve teröre karşı kararlılıklarını bu olayın güçlendirdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Buradan çok açık bir şekilde ifade etmeliyim ki bu milletin birlik ve beraberliğine kasteden her türlü kirli oyun, her türlü menfur girişim
yine milletimiz o güçlü iradesine çarparak parçalanacaktır. Bu milletin gencecik evlatlarına, bu ülkenin bütünlüğüne, bu milletin birlik ve
beraberliğine kasteden hain odakları nefretle kınıyor ve lanetliyoruz.Türkiye, 23 yıldır bölücü terör örgütü ile mücadele içindedir. Geçen süre zarfından teröre çok kurban verdik, büyük acılar yaşadık. Ülkemizin kaynakları ve enerjisi boşa gitti. Gelinen noktada, geçmişten ders almayıp Türkiye'nin güven ve istikrar ortamını bozmaya çalışan, hala terörden medet umanlar olduğunu görmek üzüntü vericidir. Türkiye
Cumhuriyeti, dün olduğu gibi bugün de ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü koruma idealiyle kendisine karşı yönelen her türlü tehdidi
göğüsleyerek, üniter yapısını, toprak bütünlüğünü ve Cumhuriyetin temel niteliklerini muhafaza etme azmindedir. Bu süreçte güvenlik güçlerimizin
terörizm karşısındaki haklı mücadelesini her türlü şart altında yılmadan devam ettirmesi kaçınılmazdır.''

''TERÖRLE MÜCADELE''

Erdoğan, milletin desteği, güvenlik güçlerinin cansiparane çalışmaları, tüm kurum ve kuruluşların yoğun işbirliği ile terörle mücadeleyi,
gelişen şartlara uygun olarak en etkin şekilde sürdürmekte kararlı olduklarını bildirdi.

Türkiye'nin terörizm ve teröristle uzun zamandır mücadele ettiğini anlatan Erdoğan, bu konuda engin bir tecrübeye ulaşıldığını söyledi.
Terörizmle mücadelenin çok boyutlu olduğu, hukuki, siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda bazı tedbirler geliştirilmesi gerektiği kaydeden
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu çerçevede, bataklığı kurutmak için geçen 5 yılda çok önemli mesafeler kaydettik. Terörün istismar edebileceği olumsuzlukları
gidermek ve halkımızın layık olduğu yaşam standartlarını geliştirmek için büyük bir çaba gösterdik. Özellikle bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi ve nispeten ülkemizde geri kalmış bölgelerin geliştirilmesi için Hükümetimiz yoğun bir çalışma sürdürmektedir. 2003-2006 yılları arasında Doğu ve Güneydoğu Anadoluda kamu yatırım ödenekleri toplamı yaklaşık 5,5 katrilyonu (5 milyar YTL) bulmuştur.Biz, bir bütün olarak halkımızı seviyoruz. Halkımızı etnik, dini, mezhepsel, sınıfsal, bölgesel ayrım yapmadan bir bütün olarak kucaklıyor, halkımıza hizmet için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Biz, bunları yaparken birileri de altındaki zeminin kaydığını düşünerek yeniden silaha, kan dökmeye, huzursuzluk üretmeye çalışıyor.''

''TERÖR ÖRGÜTÜ RAHATSIZLIK İÇİNDE''

Terör örgütünün iki konuda büyük rahatsızlık içinde olduğunu belirten Erdoğan, bunlardan birinin Hükümetin bölgeye yönelik sosyo-ekonomik
adımları ile demokratik açılımlar, ikincisinin ise güvenlik güçlerinin kararlı şekilde yürüttüğü çalışmalar sonucunda etkinlik alanın daralması
olduğunu söyledi.

Erdoğan, ''Yani terör eylemlerinin artmasının sebebi, Hükümetin attığı bu kararlı adımların, olumlu adımların neticesidir'' diye konuştu.

Devlet-millet kaynaşmasının yeniden ve daha güçlü bir şekilde tesis edilmiş olmasının, özellikle terör örgütünü rahatsız ettiğini belirtti.

''HER DEVLET CEVAP VERİR''

Başbakan Erdoğan, her devletin kendisine, halkına, vatanına, özellikle milletinin bütün olarak, ayrım yapılmaksızın her bir ferdine yönelen
terörist unsurlara gereken cevabı vereceğini, vermek zorunda olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

''Terörle mücadele konusunda, Hükümetimizin azmi ve kararlılığı tamdır. Uluslararası diplomasiden askeri operasyonlara kadar her alanda ne
gerekiyorsa Hükümetimiz yapmaktadır, yapacaktır. Ve burada üç adım, şüphesiz ki işin siyasi boyutu, askeri boyutu, diplomatik boyutu bizler için önem arz etmektedir. Türkiye'nin bugüne kadar gösterdiği sabır, büyük bir devlet olmasının, aklı selimi arıyor olmasının bir sonucudur. Ancak, bugün çok açık olarak görülüyor ki Türkiye; sabrının, metanetinin, iyi niyetinin karşılığını muhataplarında görememektedir. Akan kanı durdurmak, bölgede terörist faaliyetleri sona erdirmek, huzuru geri getirmek adına bir takım yeni tedbirler almamız kaçınılmaz hale gelmiştir.

Bu çerçevede uluslararası hukuktan doğan haklarımızı kullanmak ve uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli tedbirleri almak üzere Türk
Silahlı Kuvvetlerimizin sınır ötesi harekatına izin veren tezkereyi, Bakanlar Kurulunda imzalayarak Meclise sevk ettik.Meclisimiz inanıyorum ki bu konuda ortak bir irade ortaya koyacaktır. Terörle mücadele konusu, bir milli meseledir, bir devlet meselesidir. Tüm siyasi partilerin ve kurumların ortak duruş sergilemesi gereken bir meseledir. Terörle mücadele, kesinlikle bir siyasi polemik veya siyasi rant sağlama meselesi değildir.''

"HERKES SÖYLEMELİ..."

Erdoğan, Meclis çatısı altında terörle mücadelede ortak bir iradenin ortaya konulması gerektiğinin önemine dikkati çekerek, grubu bulunan
veya bulunmayan tüm partilerin bu konuda aynı hassasiyet ve duyarlılıkla hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Bağımsız milletvekillerinden de
aynı duyarlılığı göstermelerini isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Şunu kesin bir dille herkes söyleyebilmelidir: Hayatını kaybeden vatandaşlarımız, güvenlik mensuplarımız bizim şehitlerimizdir,
şehitlerimizin hayatlarına kastedenler ise bu ülkeye ve millete düşmanlık yapan teröristlerdir. Masum halkın kanını döken, ülkenin kaynaklarını heba eden, milletin huzur ve güvenliğini tehdit eden, devlete silah çeken, bu ülkenin, bu milletin, bu devletin düşmanıdır.Terör örgütüne 'terörü bırak' diyemeyenler, bize 'sınır ötesi harekat yapmayın' diyemezler. Terörün verdiği zararları sıralayamayanlar, sınır ötesi harekatın zararlarını sıralayamazlar.

Terörle kan dökerek, toplumsal hayatı zehirleyerek, nifak çıkartarak hareket edenler, bu milletin geleneklerinden, dini ve kültürel
değerlerinden, bu toprakların mayasından nasibini alamayanlardır. Böyle insanlık dışı bir yönteme, böyle vahşi bir yola tevessül edenler kadar,
bunları onaylayanlar, bunları meşrulaştırmaya çalışanlar, bunlarla işbirliği yapanlar da aynı derecede sorumludurlar. Temel insanlık değerlerinden ve toplumsal vicdandan bunlar da aynı derecede nasibi lamamışlardır.Biz, her zaman halkımızın yanındayız. Halkımızın değerleriyle,
gelenekleriyle, hassasiyetleriyle uyumlu bir anlayışa sahibiz. bu toprakların mayası teröre geçit veremez. Bu ülkenin gelenekleri,
inançları, masum insanları, savunmasız insanları katletmeye müsamaha gösteremez. Bu milletin vicdanı, böyle kanlı saldırıları onaylayamaz. Bu
ülkenin vekilleri, böyle hukuksuz eylemleri kınamamazlık edemez. Herkes bilmelidir ki teröre verilecek en büyük cevap milletimizin birlik,
beraberlik ve kardeşlik örneği ortaya koymasıdır.''