kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

"Yumruk ve duygularla değil, akılla.."

"Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" demiş, Fuzuli.. Tesiri var aslında.. Ama tersten.. Terör üzerine yazdığım zaman, o terörü yapanlara hizmet ettiğimi düşünüyorum.. Onları sevindirdiğimi..
Bir defa yazmamızı istiyorlar.. Yazalım diye yapıyorlar zaten.. Her yazdığımız onların aradığı reklam.. Bu reklama şiddetle ihtiyaçları var, kendilerini besleyen kaynağı, canlı, umutlu tutmak, kurutmamak için.. Bu eylemlerle, o kaynağa ne kadar güçlü, ne kadar kararlı olduklarını gösteriyorlar durmadan.. "Biz ölmedik. Dimdik ayaktayız.. Koşun, koşun katılın" diyorlar..
Eylemi, yazalım diye yapıyorlar, en başta..
İkincisi, yazmamız, canımızın ne kadar yandığını anlatmamız onları mutlu ediyor.. Rakı masasında kadeh tokuştururken önlerine yaydıkları gazetelere bakıp, kahkahalar attıklarını düşünüyorum, o mayınları döşeyen, o bombaları patlatan, o makineli tüfeklerle tarayanların..
"Nasıl acıtmışız bak.."
O zaman gözyaşlarımızı içimize akıtıp, hayata hiçbir şey olmamış gibi devam etmek daha zor, ama daha doğru geliyor bana..
Ona da gönül razı olmuyor..
Geride kalan anaların, eşlerin, yavuklu, çocukların acılarını ertesi günlerde okurken, izlerken, artık gönlü susturmak mümkün mü?.. Yazmak gerek..
Ama nasıl?..
Hilmi Özkök'ün sözlerinde buldum yolu.. Fikret Bila, enfes bir söyleşi yaptı, terörle en fazla mücadele etmiş başkomutanlardan biriyle..
Özkök Paşa "Meseleleri aklımızla çözmeliyiz" dedi.. "Duygularımızla ve yumrukla değil.."
Şu anda duygular dorukta.. Öfke ve nefret duyguları.. Yumruk da hazır ve güçlü.. Katillerin beynine bugün yarın iner..
Eeee!..
Sonra ne olur?..
23 yıldır ne oldu?..
Kaç kez öfkelendik.. Yumruk kaç kez indi.. Bugün nerdeyiz?.. Böyle devam edersek, yarın, onlarca, yüzlerce, binlerce şehit daha sonra nerde olacağız?..
Terörün nerdeyse bittiği günlerde asker "Çözüm askeri değil, siyasidir, sosyaldir" demedi mi, tüm yurtta bayram sevinçleri yaşanırken..
"Bu askeri çözümün arkasını sosyal reformla getiremezsek, başa döneriz" demedi mi komutanlar, Genelkurmay Başkanları?..
Ne oldu?. "Bitti" denen terör, hortladı. Kaynak orada aynen durduğu için fazla sürmedi, bitinin kanlanması..
Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ, daha dün "Asker kendisine verilen görevi büyük bir kararlılık, azim ve başarıyla sürdürüyor. Bu ilerde de sürecektir" dedi ama orda bitirmedi lafını.. Devam etti..
"Terörle mücadele 1984'te başladı. 23 yıldır sürüyor. Eğer bu sürecin kısaltılması, sona ermesi isteniyorsa, terör örgütüne katılımların engellenmesi gerekir. 1984-2007, 23 yıl için konuşuyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti terör örgütüne katılımların engellenmesi konusunda başarılı mıdır?.. Hayır!.. Başarılı olsaydık mücadele sürecinin bugünlere gelmemesi lazımdı. Bu başarısızlığı son bir yıl için söylemiyorum. 23 yıllık süreci kastediyorum."
Umur Talu enfes bir yazı yazdı dün.. Duygu ve yumruk değil, akıl ve mantık yazısı..
"Terörist hesabını versin, elbette.. Ama siyasi, ekonomik, toplumsal, askeri başarısızlıkların hesabını verenler de çıkmalı!.."
Hani nerde onlar?.. Kaynağı kurutma yönünde parmak oynatmayanlar kimler?..
Yüreğimiz öfke, yüreğimiz acı dolu.. Ama çözüm yürekte değil, beyinde.. Beynimizle düşünmemiz gerek.. Biraz daha sakinleşince..