kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Gazinocular kırodur, benim fiziğim düzgündü'

23.09.2007
-İzmir Fuar'ı bu yıl yine çok ilgi çekti. Ama gazinolar yoktu...
- Gazinolar, İzmir Fuarı'nın temel taşıydı. Onlarsız İzmir Fuarı asla eskisi gibi değil. Fuar'a gitmiyorum artık ben. Hüzünleniyorum. Fuar İzelman Müdürü ben olmalıyım. Fuar'ı benden başkası çalıştıramaz.

- Neden bitti gazino dönemi?
- Ben 2000 yılında bıraktım. Zaten gazino kalmadı Türkiye'de. Maksim'in olduğu yerden Konak viyadüğü geçecek diye yıktılar. Fuar'ın da projesi çıktı ve bütün eğlence yerleri yıkıldı Akasyalar'la birlikte. Orada da gazino kalmadı. Eğlence yerleri çok dejenere olmuştu zaten. Özel televizyonlarla birlikte gazino dönemi kapandı. Çünkü aynı paraları sanatçılar TV'den kazanıyorlar: Gazino da iş yaptım yapamadım korkusu var, paramı aldım alamadım var... Zordur gazinoculuk. Bir anımı anlatayım mı?

- Tabii, lütfen.
- Hülya Koçyiğit, Barış Manço, İzzet Altınmeşe, Seyyal Taner bir de Huysuz mu ne biri daha var.. Bunlarla bir program yapıyorum. Bülent Ersoy da başka gazinoda o zaman. Seyyal Taner'i bizden çaldılar. 'Bornovalı' lakaplı bir mafya var. Ben Seyyal Taner'i bizden kapacaklarına dair duyumlar almıştım. Bornovalı'yı aradım "Abi," dedim, "Böyle bir şey varsa 500 bin avansım var. Bunu bana verin mukaveleyi yırtalım." "Ben bir o... için arkadaşımı değişmem," dedi.

- Böleceğim ama, o zamanlar kadın sanatçılar bu şekilde mi algılanıyordu? Yani siz aranızda bu şekilde mi konuşuyordunuz haklarında?
- Evet öyle görülüyordu. Zaten çoğu da o yaşantı içindeydi.

- Olmayanlar da vardır...
- Hayır, hepsi yapıyordu.

- İstediğiniz her kadın sanatçı sizinle oluyor muydu?
- Tabii olurdu.

- Bu fazla bir 'özgüven' gibi geldi bana.
- Geneli kabul eder. Ben hem patrondum hem de gençken fiziğim düzgündü. Çoğu gazinocu kırodur. Ben üniversite mezunuyum. Beğenirdi kadınlar beni. Çalıştığım bütün kadın sanatçılarla beraber olmadım zaten. Benim kendime göre kurallarım, ciddiyetim vardı. Hiç olmadı değil. Fakat hepsiyle diye bir şey yok. Ama maalesef bu dünya buydu. Ben mesela bir kez Seda'ya (Sayan) fırça çektim. "Benim gazinomdan çıkıp başkasının arabasına binemezsin," dedim. "Döverim seni," dedim. "Kızma patron, tamam," dedi. Git otele. Canın bilmem ne yapmak istiyor. Yaparsın. Bunlardan hoşlanmadığım, kuralları ben koyduğum için ilk başta o kurallara ben riayet ederdim.

- Sizi kullanmaya çalıştığını düşündükleriniz oluyor muydu?
- Tabii canım. Seda Sayan başta...

- Seda Sayan'la ilişkiniz mi vardı?
- Günlük. Seda'yla zaten şey olmaz. Seda'nın hayatı materyal üzerine kurulmuştur. İzmir'de onun için milyarlar harca, sen İstanbul'a git, o sana bir çay ısmarlamaz bile. Öyle de cimridir. Karakter olarak sevmediğim bir sanatçıdır. Ama çalıştık, hem de çok uzun süreler. Sibel Can daha derli toplu biriydi mesela Seda'ya göre. Fazla yorum yapmak istemiyorum onun hakkında. Severim çünkü Sibel'i. Sibel daha hanımdır.
Haberin fotoğrafları