kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Ekim 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Tolga Karel'i de görün artık

ONU hep magazin programlarında gördük. Gecelerin hızlı delikanlısı, kalp çelen, yuva dağıtan, suçlanan, suçlayan magazin malzemesi... Hepimiz genç olduk. Hepimiz hata yaptık. Ama bir insanı sadece gençlik hatalarıyla medyanın gündemine taşımanın haksızlık olduğuna inanıyorum. Geçenlerde bu sütunlarda okudunuz. Tolga Karel, tv8'deki Şengel programı için Çanakkale'ye gidip, iki bacağı kesik kızın dalgıçlık hayallerini gerçekleştirdi. Onunla birlikte derinlere daldı, ona cesaret verdi, çokça da cesaret aldı... O Tolga Karel, Reşat Nuri Güntekin'in romanında sadece iki sayfa yer bulan önemsiz bir karakteri; Oğuz'u, Yaprak Dökümü dizisinin "vazgeçilmezi" haline getirdi. Ona can verdi. Herkes O'ndan nefret etti. Tolga'nın yolunu çevirip, "Utanmıyor musun?" diye hesap soranlar oldu. Demek ki işini çok iyi yaptı. Aynı Tolga'yı geçenlerde Orada Neler Oluyor'da Uçankuş programındaki karakterleri ti'ye aldığı muhteşem bir gösterisinde izledim. Oyunculuğuna bir kez daha alkış tuttum. Hele Seren Serengil'i "Geren Gerengil" tiplemesiyle hiddetli tartışmaların içine bir sokuşu vardı ki... Görünce, bu gence komedi oyunculuğunun da çok yakışacağı izlenimini edindim. Peki o zaman Tolga'yı sadece "ucuz magazin malzemesi" olarak görmek niye? Bir Allah'ın kulu da çıkıp, "Yahu bu çocuk iyi bir oyunculuk sergiliyor" dese ya?.. Bir genci hatalarından dolayı gömmek için iki kalem oynatmak yeter. Zor olan, onu "kalem yoluyla" kazanabilmek. Ben "peşrev"ini yaptım. El enseyi başkalarına bıraktım...