kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Ekim 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Kürtçe kitaplar kasetler Türkiye'nin zenginliğidir'

Avrupalı parlamenterlerin Gül'e yönelttiği sorular ve yanıtları ise şöyle:

* Türkiye raporunu hazırlayan Belçikalı raportör Van Den Brande: Cumhurbaşkanı seçilmeniz Türkiye'de kaygıları arttırdı. Laiklikle ilgili kaygıları nasıl gidereceksiniz?

* Gül:
Anayasa'nın temel prensibi Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğudur.

* Macar Parlamenter Eorsi de Barande: Açık cevap vermediniz. Atatürk'ün reformlarının devam edip ettirilmeyeceği konusunda endişeler var. Laiklik konusunda nasıl bir güvence vereceksiniz?

* Gül:
Türkiye'de din ve devlet işleri birbirinden ayrıdır, ayrı olmaya da devam edecektir. Türkiye değişiyor ama AB yolunda değişiyor. Türkiye'nin istikameti bellidir, bundan kimse kaygı duymasın."

* Portekizli parlamenter De Puig: Kürtlere yönelik ayrımcılık uygulanıyor. Tüm vatandaşların eşit haklara sahip olması, Avrupa sözleşmesinin gereğidir. Bunu ne zaman sağlayacaksınız? Kürtler ne zaman temsil hakkına kavuşacak? Kendi dillerini konuşabilecek?

*
Gül: Türkiye'de bütün vatandaşlar eşittir. Türkiye'de Kürtçe bilbordlar, gazeteler, televizyonlar, kitaplar, kasetler vardır. Bu kültürel zenginlikler Türkiye'nin gerçeğidir. Daha önce bunlar mümkün değildi, bugün mümkün. Türkiye üniter bir devlet yapısına sahiptir ve bunun alternatifini düşünmüyoruz. Kimse Irak'taki sorunların, bölünmeyle çözüleceğini sanmasın. Bu Irak ve bölge için en kötü senaryodur.

* Fransız Parlamenter Foss: Öcalan'a tecrit ne zaman sona erecek?

* Gül:
Öcalan ile ilgili İşkenceyi Önleme Komitesi Ziyaret etti, inceledi. Aleyhte bir durum olmadığını söyledi. Suçlu olan cezasını çeker. Hapishanelerde herhangi bir şiddet ve işkence söz konusu değil.

* Kıbrıslı Türk Parlamenter Özdil Nami: Kıbrıs Türk'ü planı kabul etti. Ama Kıbrıs'a yönelik izolasyonlar kalkmadı. Bu izolasyonların kaldırılmasını bekliyor musunuz?

* Gül:
Türk tarafı Annan Planına 'evet' dedi ve AB bir söz verdi. AB meselelerinde Kıbrıs sorunun bahane olarak kullanıldığını görmek bizi üzüyor. Verilen sözler unutulursa o zaman karşı taraf da adım atamaz.