kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Ekim 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Amerika’da gösterime girdiği ilk hafta sonunda 14 milyon dolar hasılat getiren ‘İçimdeki Yabancı’, gişede birinci sıraya yerleşti.

Diğerleri gibi 'ünlü eylemci' olamam

Jodie Foster mesleği gereği sabahın üçünde yapay kan banyosunda yüzüyor. Galalara gitmiyor, 'ünlü eylemci' olmayı reddediyor, sadece üç yılda bir film çekiyor. Foster, 5 Ekim'de gösterime girecek filmi 'İçimdeki Yabancı'yı Yeni Aktüel dergisine anlattı..
İLİŞKİLİ HABERLER
Diğerleri gibi 'ünlü eylemci' olamam
Yeni filmi 'İçimdeki Yabancı'yla hayranlarıyla buluşmaya hazırlanan Oscarlı yıldız Jodie Foster, filminin Fransızca dublajını yapmak için gittiği Paris'te Yeni Aktüel dergisi'nden Ece Güçer'e konuştu. Foster, söz konusu röportaj olduğunda bazı konuları konuşmaktan hiç hoşlanmıyor. Bunların başında; eşcinselliği ve Charles (9) ve Kit (5) adlı çocuklarının babasının kimliği geliyor. Foster'ın senaryo seçimine bakıldığında da, genelde oynadığı güçlü kadın karakterlerinin hayatında erkekler ya hiç yok ya da bir şekilde çabucak hayatından çıkıyor.

Oyuncular yalnızdır
Son filmi 'İçimdeki Yabancı'da da kural bozulmuyor. Radyocu Erica Bain, nişanlısıyla Central Park'ta köpeğini gezdirirken birkaç sokak serserisinin saldırısına uğrar. Üç hafta komada kalır; kendine geldiğindeyse sevgilisi ölmüştür. Sonunda bir silah edinir ve nişanlısının katillerinin peşine düşer...

* Bu film şehirde yaşayan bir insanı adım adım karanlığa sürükleyen korkudan bahsediyor. Sizce korku Amerika'nın günlük yaşamının bir parçası mı?
Evet, bu film, ayrıca 70'li yıllardaki kanunu algılama şekillerine, dolayısıyla yine 70'li yılların filmlerine, Taxi Driver ve Straw Dogs'a (1971) göndermeler yapıyor. O zamanlar Vietnam'ın yaralarını sarıyorduk ve şehir çok tehlikeliydi. 11 Eylül'den sonra New York şehrinde her köşe başına bir polis dikildi ve belki de dünyanın en büyük güvenli şehri haline geldi. Bugün New York'ta insanlar içlerinde anlatılmaz bir korku yaşıyor. Bu aslında bir strateji; hatta oldukça başarılı olmuş bir strateji. İnsanlara sürekli korku aşılamak, toplumları kontrol etmek için ideal bir güç.

* Senaryo seçimlerinizde tek başına mücadele eden karakterler göze çarpıyor...
Herhalde bu bilinç dışı gelişen bir şey. Yalnızlık duygusu oynadığım karakterlerde beni gerçekten tutkulandıran bir öge. Ama aslına bakarsanız oyunculuk da başlı başına bir yalnızlık deneyimi. Yaratıcı olarak, oyunculuk tuhaf bir meslek, belki dünyanın en güzel ve en korkunç şeyi. Sabahın üçünde bir sahte kan gölünde bulunmaya insanı götüren duyguyu anlamak gerçekten çok zor.

* Çoğunlukla güçlü ama birtakım olayların kurbanı olmuş karakterleri canlandırdınız. Bunun ardında bazı toplumsal angajmanlarınız var mı?
Sanırım yeterince sosyal amaçlarla dolu dramatik film yaptım. Ben öyle eylemcilik yapamıyorum. Hiçbir zaman da yapmayacağım. Diğer Hollywood starlarının yaptığı gibi ünlü eylemci kılığında gezemem. Filmlerim benim kendimi tek ifade şeklim. 20 yaşındayken kariyerim henüz şekil almamıştı, o yıllarda bana teklif edilen tek şey iç çamaşırı reklamıydı. Bende kendimi okumaya ikna ettim.

* Çocuklarınızın da bu camiada çalışmalarını ister misiniz?
Gerçekten onların bu güzergâhı seçmemesini diliyorum.

* Sinema dünyasının yüzeysel ve parlak alemlerinden bıktığınız oluyor mu?
Ben sinema dünyasının bu cafcaflı yüzeysel yaşamından hep uzak durmaya çalışıyorum. Öyle galadan galaya koşan yıldızlardan değilim. Sadece kendi filmlerimin ve çok sevdiğim birkaç arkadaşımın filmlerinin prömiyerine katılıyorum. Gözlerimin üstüne kalem çekmek bence işimin en zahmetli yanı...
Haberin fotoğrafları