kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
CÜNEYT TOROS

Merkez Bankası'ndan doktora kriteri!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası güvenilirlik açısından Türkiye'nin önde gelen kurumlarından. Bağımsızlığı sorgulanmaması gereken bir kurum. Ayrıca aldıkları kararlar nedeniyle onu yönetenlerin de her zaman göz önünde olduğu ciddi bir kurum Merkez Bankası. Önceki akşam Merkez Bankası İstanbul'da bir grup köşe yazarı ile buluştu. Bu toplantıda Merkez Bankası Başkanı bir sunum yaptıktan sonra soru-cevap kısmına geçildi. Sorular soruldu ve cevapları alındı. Bir başka deyişle haber kaynağından, birinci elden son dönemdeki para politikası uygulamaları ve neredeyse bir lira seviyesine inen dolarla ilgili tüm merak edilenler öğrenildi. Peki bu soruların yanıtlarını kimler duyabildi?
Merkez Bankası bu toplantıya en az 'doktor' seviyesinde akademik unvanı olan gazete köşe yazarlarını davet etti. Biraz araştırınca, söz konusu listenin bankanın eski iletişim müdürü Aydın Özmen'in ABD'de görevlendirilmesinin ardından göreve tedviren (işe bakmak için) getirilen Cihan Aktaş tarafından yapıldığı öğrenildi.
SABAH gazetesinin Ekonomi Müdürü olarak söz konusu listeyi yadırgadığımı belirtmek istiyorum. Bu yadırgama o toplantıya katılanların kalitesi açısından değil. Kaliteyi sorgulamak haddim de değil; asıl katılmayanlar açısından itirazım var.

Garip kriter
Eğer Merkez Bankası anlattıklarını ancak akademisyenlerin anlayacağını düşünüyorsa, bu durumda bundan sonraki basın toplantılarını da herhalde yine akademik kariyeri olanlarla (bence basın toplantılarının girişinde birini görevlendirsinler, akademik kimlik sorsun) düzenleyecek demektir.
Yok eğer salt bir akademik tartışma yapmak istiyorsa, o zaman o toplantıya davet edilmeyen konuyla ilgili akademisyenlere (gazetelerde yazarlık yapmayan) haksızlık ediyor demektir. Yani bir anlamda onların görüşlerine demek ki itibar etmiyor. Yine fikir jimnastiği yapıyorum. Merkez Bankası hem söyleyeceklerini anlayacak(!) hem de aktaracak akademisyenler istiyorsa güzel... Çünkü o zaman asıl amacının yaptıklarının ve fikirlerinin aktarılması olduğunu anlıyoruz ki bu asıl olarak gazetecinin görevi, akademisyenlerin değil!

Bu iletişim mantığıyla olmaz
Merkez Bankası'nın bu iletişim politikasını anlamak mümkün değil. Şimdi bir Ekonomi Müdürü olarak akademisyen bir köşe yazarı edinememenin (Dikkatli bakarlarsa SABAH'ın ekonomi sayfalarında da akademik kariyeri olan yazarımız var) ne kadar büyük bir hata olduğunu anladım! Siz eğer belli gazetelerden sırf akademik kariyeri olan yazarlara bilgi verip sonra bunları kendi gazetelerinde yazmalarını (ki bu en doğal hakları ve bu konuda bir sınır konulmamış) sağlıyorsanız, ben de Merkez Bankası'nın açıkça haksız rekabete neden olduğunu söylerim.
Ancak şundan eminim; bizler bu tercih nedeniyle haber atlamayacağız. (Soru cevap kısmı ve sunum ile ilgili haber yanda yer alıyor..) Ama Merkez Bankası'nın iletişim işlerini yürüten Sayın Erdem Başçı'nın eski öğrencisi Bilkentli Cihan Aktaş'ın iletişim mantığı ile Merkez Bankası çok önemli şeyleri atlayacak.