kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

RTÜK'ten gece yarısı muhtırası

MALUM, muhtıraların da şekli değişti. Artık "uyarılar" için sanal ya da dijital alemin nimetlerinden yararlanılıyor. Pazartesi sahura doğru gözüm Show TV'nin spor programı 6 Pas'taydı. Kim ne derse desin, Ahmet Çakar adeta televizyon için yaratılmış. İnsan "Acaba bu akşam ne bomba patlatacak?" diye bekliyor. Nitekim, Ahmet Hoca bizi fazla bekletmedi. Galatasaray'ın Alman teknik direktörü Feldkamp'ı "Gestapo" ilan etti. Kalli'nin 1933 doğumlu olduğunu, Nazi Almanyası'nın ve Hitler'in etkisinde büyüdüğünü, bu nedenle aşırı disiplin düşkünü olduğunu söyledi. Ardından Alman çalıştırıcının "bunadığını" ifade etti. Galatasaray- Beşiktaş maçında hatalı kararlar verdiğini söylediği hakem Selçuk Dereli'nin ise "hakem bile olmadığını" belirtti. Saat 02.05'te Ahmet Hoca tam hızını almış giderken, programa RTÜK Başkanı Zahid Akman telefon bağlantısıyla katıldı. Akman görev yaptığı iki buçuk yıl süresince ilk kez bir programa "anında" müdahale etme ihtiyacı hissetmişti. Akman öfkeliydi. Kendilerini savunma şansı olmayan insanlar hakkında acımasız eleştirilerde bulunan Çakar'a tepkiliydi. Onun yaptığı bazı "benzetmelerin" ve hakemlerin kişiliğini hedef alan eleştirilerinin Türk Futbolu'na fayda getirmeyeceğini nazik bir üslupla dile getirdi. Özellikle "bunama" lafına takılmıştı. "Unutmayınız ki, aynı yaşlarda çok önemli devlet hizmetlerinde bulunan insanlar vardır. Yaşlıların rencide edilmemesi gerekir" dedi. Hakemler için "Onları arenada aslanların önüne atmayın" uyarısında bulundu. Ve programın ceza ya da uyarı alabileceğini şu sözleriyle belli etti: "İzleme ve değerlendirme birimindeki arkadaşlarıma söyleyeceğim, programdaki konuşmaları inceleyecekler ve müeyyide uygulayacağız." Çakar ise bu "gece yarısı muhtırası" karşısında "boynum kıldan ince" duruşu sergiledi. Ünlü yorumcu, "Ciddi anlamda sansüre uğradığımı düşünüyorum. Devletin kurumuna kafa tutacak değilim. Devlet istiyorsa, sansüre de uğrarım" dedi. Program, "canlı yayında RTÜK muhtırasına muhatap olması" nedeniyle televizyon tarihimize geçti. Sanırım konu, önümüzdeki günlerde tüm detaylarıyla tartışmaya açılacak. Her zaman söylüyorum. Sansür ve kısıtlamanın her türlüsüne karşıyım. Ancak televizyon ekranlarında insanların aklına her geleni, "ağzına geldiği biçimde" söylemesine de karşıyım. Programın adı 6 Pas'tı. Futbol deyimiyle söylersek: Zahid Akman 6 Pas'tan kaçırmadı!..