kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Ekim 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Üç konuşma üç mesaj

Türkiye dün üç önemli konuşmaya tanıklık etti. İkisi, Ankara'da Meclis'in yeni yasama yılının açılışı dolayısıyla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın Genel Kurul'a hitaplarıydı.
Diğeri ise İstanbul'da Genelkurmay Başkanı'nın Harp Akademileri'nin yeni eğitim ve öğretim yılına başlaması dolayısıyla Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın konuşması.
Hemen belirtelim, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları, dün yeni yasama yılının açılışı töreninde de Meclis'te yoktu.
Her ne kadar, Harp Akademileri'nin yeni eğitim öğretim yılının açılış töreni gerekçe gösterilse de daha önce milletvekili ve Cumhurbaşkanı'nın yemin törenlerinde de bulunmayan komutanlar ilk kez Meclis'in açılışında da yoktu.
Ancak, dikkat çekici bir şekilde her üç konuşmacı da içerikleri birbirine paralel üç mesajda buluştu.
"Terörle mücadele" , "Yeni anayasa" ve "Irak" konusunda her üç konuşmacı da cümleleri farklı kurulmuş olsa da söylem birliği içinde bulundu.
Terörle mücadelenin sosyal boyutunun da içine alınarak devam ettirilmesi vurgusu her üç konuşmada da yer alırken, Irak'ın parçalanmasından duyulan kaygı benzer şekilde dile getirildi.
TBMM Başkanı Toptan'ın "milletvekilleri yeminlerine sadık kalarak görevlerini yerine getirmeli" vurgusu ile Org. Büyükanıt'ın "Terör örgütüne terörist diyemeyenler var" mesajının yeri de aynıydı.
Yeni anayasa taslağı ile ilgili olarak da beklentiler benzer oldu.
Her üç konuşmada da anayasanın değişemez maddelerine sahip çıkılırken, değişiklik hazırlığında her kesimin hassasiyetlerinin dikkate alınması gerektiğine ilişkin paralel cümleler kullanıldı.

Makama uygun konuşma
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuşmasına gelirsek.
Öncelikle Gül, dün Cumhurbaşkanı yemini sonrasında yaptığı söylemden, düşük profilli bir konuşma gerçekleştirdi.
Yeni bir tartışmaya meydan verecek sözlerden arınmış, "Cumhurbaşkanlığı makamının gereğini yerine getirildiği" konuşma gerçekleştirdi.
Nitekim, kendisine yakın bazı arkadaşlarının dün Meclis kulisinde, "Cumhurbaşkanının makamını yansıtan, ancak hükümetin gündemindeki konulara da sahip çıkan bir metin olmasına özen gösterildi" sözü de bu tespiti doğruluyordu.
Metne Gül'ün kokusu tam sinmemişti.
Konuşmasında selefi Ahmet Necdet Sezer'in aksine Gül, "innovasyon, fenomen, eksantrik, proaktif" gibi bazı yabancı kelimeleri kullanmaktan da kaçınmadı.

CHP'nin eleştirisi
Gül'ün konuşmasına yönelik bazı eleştiriler de vardı.
Eleştirilen ağırlıklı olarak Meclis Genel Kurulu'na girişte kendisini ayakta karşılayan, ancak giderken aynı tavrı sergilemeyen CHP'den geldi.
Gül'ün TBMM'den söz ederken, "Yüce Meclisimiz" yerine, "Yüce Meclisiniz" diyerek kendisini dışarıda tutan sözleri yoğun eleştiri aldı.
Bir bütün açısından bakıldığında, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin de vurguladığı gibi Gül "görev süresindeki yol haritasını" çizdi.
Bunu yaparken hükümet gündemiyle paralel hareket edeceği mesajını da açıkça verdi.