kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Ekim 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

"En mükemmel anayasaya ulaşılacak"

Yeni Haber
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni oluşturulacak anayasanın temel hak ve hürriyetleri güvence altına alarak, demokratik, laik ve sosyal devlet anlayışını teyit etmesi gerektiğini söyledi.

TBMM'de yeni yasama yılının başlaması nedeniyle bir konuşma yapan Gül, Türkiye'nin ortak hedeflerine demokrasi ve hürriyet ortamında laiklik ve hukukun üstünlüğü ilkeleriyle ulaşılabileceği belirtildi.

"TBMM, siyasi partiler ve toplumun bütün kesimlerinin katkılarıyla en mükemmel anayasal düzenlemelere ulaşılacağına eminim" diyen Gül, terörle mücadelede kararlılığın yanı sıra topyekün sosyoekonomik kalkınma ve demokrasiye olan inancın esas olması gerektiğini söyledi.

Konuşmasında, kamuoyunda anayasa konusunda "canlı ve kapsamlı" bir tartışma yaşandığına işaret eden Gül, hükümetten, sivil topluma kadar herkesin bir "konsensüs" arayışında olduğunu ve hiç kimsenin bir diğerini dışlayıcı niyet ve tutumda bulunmadığını anlattı.

Yeni anayasa tartışmalarının geçmişten ders ve ilham alınarak yapılmasının doğal olduğunu vurgulayan Gül, "Yeni düzenlemelerin öncekilerden çok daha ileride olması ve çağımıza uygun bir anlayış ve uzak görüşlülükle hazırlanması halkımızın beklentisi olacaktır" dedi.

Anayasa tartışmalarında Türkiye Cumhuriyeti'nin değiştirilemez ilkelerini belirleyen ilk üç maddesi ve demokrasinin sınırları konusundaki görüşlerini ise Gül, şöyle ifade etti:

"Yeni anayasal düzenlemelerin, milli birlik ve toplumsal dayanışmamızı güçlendirecek kapsayıcı bir yaklaşıma sahip olması, temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını teyit eden bir nitelikte olması, yeni düzenlemelerin gücünü ve sürdürülebilirliğini artıracaktır.

"Demokratik ülkelerde, kimilerince aşırı, marjinal ve hatta egzantrik sayılan görüşlerin -şiddet içermemek şartıyla- ifade edilmesi, bunları savunan kişi veya grupların mevcudiyetine tahammül edilmesi olağandır. Hatta bu demokrasinin gereğidir."

REUTERS