kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Asker bavulu gibi bir hayat

Ali Bayramoğlu tipik bir memur çocuğu olarak doktor babasıyla Anadolu'nun dört bir yanını dolaşsa da, o kendini en çok İskenderunlu hissediyor. Yerelliğin hassasiyetlerini kazandığı yer olarak tanımladığı İskenderun deyince akla hep kendisini hüzünlendiren türküler geliyor. En çok da Sarı Gelin ve Fırat Türküsü. O yıllarda başladığı folklor aşkı, üniversite eğitimi için gittiği Fransa'da dans sevgisine dönüşmüş. Hatta öğrenciliğinin bir bölümünde bir Yunan meyhanesinde Yunanlı bir kızla dans ederek para kazanmış. Geldikten sonra yakın arkadaşları Bülent Tanör, Şahika Yüksel, Gencay Gürsoy ve Gülnur Savran'a dans dersleri bile vermiş. 'Asker bavulu' olarak nitelediği geçmişinin en önemli travmalarından biri, 1970'de ailece yaşadıkları ve annesinin felç geçirerek, konuşma, yürüme yeteneklerini kaybettiği kaza. O günden sonra anneçocuk ilişkileri yön değiştirmiş, o annesinin babası olmuş. Akademisyen olarak çıktığı yolda, yazının şehvetine kapılıp kopamamış. Fikirle yatıp kalkmayı çocuksu bulan, hiçbir zaman güçlü bir egoya sahip olmayan, özel hayatıyla siyasi hayatı arasında hiçbir mesafenin kalmadığını itiraf eden Bayramoğlu, fikrinin ve hissiyatının özgürlüğünden ödün vermiyor. Hiçbir şeye değişmediği bu özgürlüğü, onun ana motivasyonu. Hangi gazetede yazarsa yazsın insanların gelip kendisini bulduğuna inanan Bayramoğlu, 'şanslı' olduğunu düşünüyor. Belki de bu yüzden temel meselesini insanların düşünce yöntemlerine dokunabilmek olarak tarif ediyor. Paradigmasını 'demokrat' olarak nitelemesi ve yarının belirsizliğine inanması da bu meseleyle ilgili.