kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Eylül 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

"Sıcak takip" anlaşmaya girmedi

Yeni Haber
Türkiye ile Irak arasında terörle mücadelede işbirliği anlaşmasına imza atıldı. "Sıcak takip" anlaşma maddelerinin arasında yer almadı.

Başbakanlık Merkez Bina'daki törende İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile Irak İçişleri Bakanı Cevad Bolani, anlaşmaya imza attılar.

"Sıcak takip" konusunda anlaşmaya varılamadığını belirten Beşir Atalay, törende yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

''Hudut bölgelerinde güvenlik ve işbirliğinin güçlendirilmesine, sınır bölgelerinde terör örgütlerine karşı önlemlere ilişkin bir madde üzerinde, görüşmelerimiz sırasında mutabakat sağlamamız mümkün olamamıştır. Bu konuda müzakerelerimiz sürecektir. Bu husustaki iradelerimizi anlaşmaya ek olarak da kaydettik. En kısa sürede üzerinde anlaşmaya varmayı öngördüğümüz bu düzenleme de anlaşmamızın ayrılmaz bir parçası haline gelecektir.''

"TERÖRLE MÜCADELEDE ULUSAL ÇABALAR YETERLİ OLMAZ"

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Irak Hükümeti'nin terörizmle mücadele alanında işbirliğine olumlu bakış açısı ve iradesinin, özellikle Irak'ın kuzeyinde faaliyette bulunan bölücü terör örgütü PKK/KONGRA-GEL'in faaliyetlerini önleyecek tedbirlere katkı sağlayacağı inancı içerisindeyiz'' dedi.

Atalay, Türkiye ile Irak arasında terörle mücadelede işbirliğine ilişkin anlaşmanın imza töreninde yaptığı konuşmada, Irak İçişleri Bakanı Cevad Bolani'nin ziyaretinin, Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında imzalanan terörizmle mücadele mutabakat zaptında ortaya konan işbirliği iradesinin bir devamı niteliğinde olduğunu söyledi.

Son dönemlerde iki ülke arasında artan ziyaretleri fırsat bilerek, her alanda mevcut olabilecek işbirliği imkanlarını geliştirilmesine gayret sarf ettiklerini anlatan Atalay, Türkiye gibi Irak hükümetinin de yıllardır terör belasıyla mücadele ettiğini kaydetti.

Atalay, ''Bu bakımdan Irak hükümetinin terörizmle mücadele alanında işbirliğine olumlu bakış açısı ve iradesinin özellikle Irak'ın kuzeyinde faaliyette bulunan bölücü terör örgütü PKK/KONGRA-GEL'in faaliyetlerini önleyecek tedbirlere katkı sağlayacağı inancı içerisindeyiz'' dedi. Terörle mücadelede ulusal çabaların tek başına yeterli olmayacağını, bu felaketle ancak uluslararası alanda kapsamlı bir işbirliğiyle mücadele edilebileceğini yıllardır savunduklarını anlatan Atalay, şunları kaydetti:

''Nitekim 11 Eylül saldırıları ile başlayan ve bugünü kadar gelinen süreç bu konudaki haklılığımızı ortaya koymuştur. Bu sebeple, terörle mücadelede ikili işbirliğimizin tesisi edilerek, ortak hareket alanımızın mümkün olduğunca genişletilmesini arıyoruz ve bekliyoruz, Türkiye olarak... İki ülke halkınını yüzyıllardır süregelen kardeşliği bu beklentinin en büyük dayanağı olacaktır.''

Türkiye'nin Irak'ın birlik ve bütünlüğünün korunmasına büyük önem verdiğini belirten Atalay, bunun bölgesel güvenlik ve istikrarın sağlanması açısından da büyük önem taşıdığını söyledi. Türkiye'nin, bu hedefin gerçekleşmesi için elinde gelen çabayı gösterdiğini anlatan Atalay, Irak halkı ve hükümetiyle dayanışma içerisinde her türlü desteği vermeye gayret ettiklerini de dile getirdi.

Atalay, Irak'lı Bakan Bolani ile yaptıkları görüşmelerde, ''başta PKK/KONGRA-GEL terör örgütü olmak üzere, terör örgütlerinin faaliyetlerini önlemek, karşılıklı tedbirler almak suretiyle terörle mücadelede işbirliğini sağlamak, Irak güvenlik güçlerinin eğitimi ve Bakanlıklar arasında teknik yardım faaliyetleri gibi konularda önemli görüşmelerde ve fikir teatisinde bulunduklarını'' bildirdi.

Anlaşmanın, iki ülkenin terörle mücadelede ne kadar kararlı olduğunu ortaya koyduğunu anlatan Atalay, Irak İçişleri Bakanı Bolani ve beraberindekilere bu süreçte gösterdikleri yapıcı işbirliği için teşekkür etti.

TERÖRİSTLERİN YARGILANMASI VEYA İADESİ

Karşılıklı dostluk ve anlayış birliğinin bu anlaşmanın etkin bir şekilde uygulanmasına imkan sağlayacağına inandığını ifade eden Atalay, anlaşmanın ana hatları konusunda şunları kaydetti:

''Bu çerçevede, başta PKK/KONGRA-GEL türör örgütü olmak üzere, terör örgütlerinin faaliyetlerini önlemek amacıyla, iki ülke:

-Kendi topraklarının terör gruplarınca diğer tarafa karşı barınma, gönüllü bulma, eğitim, planlama ve propaganda amacıyla üs olarak veya terör saldırıları yapmak üzere kullanılmasını önlemek.

-Terör gruplarına yapılan her türlü finansal destek faaliyeti ve doğrudan veya dolaylı bu gruplara verilen lojistik desteği yasaklayıp engellemek.

-Televizyon ve radyo yayıncılığı da dahil terör örgütlerinin her türlü basın yayın ve terör eylemlerini özendirici propaganda faaliyetlerini yasaklamak.

-Terör örgütü üyelerinin taraf topraklarında herhangi bir siyasi örgüt kurmasını veya faaliyette bulunmasına, resmi kurum veya genel bir oluşumla bağlantılı olmasına müsaade etmemek.

Bu konulara matuf ikili işbirliği ve adli yardımlaşmanın gerçekleştirilmesini sağlamak ve terör örgütü mensuplarını yakalayarak yargılamak veya iade etmek mükellefiyetlerini üstlenmektedir. İki ülkeye bu anlaşma ile bütün bu sorumluluklar verilmektedir.''

ALTI AYDA BİR TOPLANTI

Anlaşmada diğer önemli bir mekanizmanın ise ''bu anlaşmanın takibi için bir koordinasyon komitesi oluşturulması olduğunu'' anlatan Atalay, bu komitenin her altı ayda bir düzenli olarak Türkiye ve Irak İçişleri Bakanlıklarının başkanlığında, diğer kurumların temsilcilerinin de katılacağı toplantılar yapacağını kaydetti.

Atalay, düzenli olarak Irak ve Türkiye'de toplanacak bu komitenin anlaşmanın uygulanmasını ve bir anlamda izlenmesini sağlayacağını, bu mekanizmayı bu süreçte önemli bir madde olarak değerlendirdiklerini belirtti.

Atalay, ''İki ülke İçişleri Bakanlıkları arasında terörle mücadelede işbirliğini içeren bu anlaşmanın, Irak'ın içindeki zorlu koşullara rağmen, önümüzdeki süreçte başarıyla uygulanacağına inanıyoruz. Esasen son birkaç yıldır gündemimizde olan ve taslaklarının çalışmasına 2006 yılında başlanan bu önemli anlaşmayı bugün sonuçlandırmış bulunuyoruz'' dedi.

BOLANİ: ÇALIŞMALAR SÜRECEK

Irak İçişleri Bakanı Cevad Bolani, Türkiye ile Irak arasında imzalanan terörle mücadele anlaşmasının ilişkilerde önemli bir adım olduğunu söyleyerek, anlaşmanın üzerinde görüş birliğine varılamayan maddesine ilişkin çalışmaların süreceğini kaydetti.

Türkiye ile Irak arasında terörle mücadelede işbirliği anlaşmasını İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile birlikte imzalayan Bolani, imza töreninin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Bolani, anlaşmanın önemine işaret ederek, bunun iki ülke ilişkilerinde önemli bir adım olduğunu ve bütün alanlarda ileriye dönük işbirliği yapılmasına öncülük edeceğini kaydetti. Irak hükümeti olarak komşu ülkelerle çeşitli alanlarda işbirliğini geliştirmeye çabaladıklarını söyleyen Bolani, ortak çıkarlara katkıda bulunacak gayretlerini sürdürdüklerini ve bu çerçevede ilişkileri en üst seviyeye çıkarmayı arzuladıklarını bildirdi.

"Bu anlaşmayla ortak çalışmalar ivme kazanacak" diyen Bolani, Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasından bugüne kadar demokrasi, ülke çıkarlarının korunması, vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması, kurumsallaşma yönündeki çabaların Irak'ın yeni anayasası çerçevesinde sürdüğünü belirtti.

Bolani, terörle mücadele ilişkin olarak şunları söyledi:

"Terör, sadece bir ülkeyi etkisi altına alan bir bela, afet değil, bütün ülkeleri ve toplumları rahatsız eden bir gelişme. Bu nedenle terörle çok taraflı, çok katılımlı bir biçimde mücadele etmek gerekiyor. Bu, tek başına bir ülkenin başarabileceği bir mesele değil. Bazı terör örgütlerini kiralayıp terör faaliyetleri yaptıranlar, Irak vatandaşlarının öldürülmesi için terör örgütlerinden medet umanlar oluyor."

Irak'ta çeşitli terör örgütlerinin bulunduğunu ve bunların büyük bölümünün Irak kaynaklı olmadığını söyleyen Bolani, bu terör örgütlerine Türkiye'yi rahatsız eden terör örgütü PKK'nın da dahil olduğunu belirtti. Bolani, "Irak hükümeti olarak, kardeş ülke Türkiye başta olmak üzere, hiçbir komşu ülkenin Irak'tan kaynaklanan bir tehlikeye maruz kalmasını kabul etmeyiz. Önümüzdeki dönemde bu zararlı faaliyetlerin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınacağından emin olabilirsiniz" diye konuştu.

Iraklı bakan, bu örgütlerin bölgenin güvenlik ve istikrarını hedef alarak, huzuru ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetlerde bulunduklarını belirterek, "Terörle mücadelede bölge ülkelerinin tek yumruk olması ve masum insanları korumak için ne gerekiyorsa yapması lazım" dedi. Bolani, yargı mensupları, güvenlik ve askeri güçler ile sivil vatandaşları hedef alan bu çirkin cinayetlerin önlenmesi için hükümetler ve muhataplar düzeyinde el ele vererek gayret gösterilmesi gerektiğine işaret etti.Bolani, Türkiye ile Irak'ın elinde çeşitli imkanlar bulunduğunu, iki ülkenin de birikimli kadroları olduğunu söyleyerek, gelecek dönemde birlikte çalışılacağını, teknik heyetlerin çalışmaları sonucu bu anlaşmanın ortaya çıktığını kaydetti.

"ANLAŞMANIN UYGULANMASINA ÖZEN GÖSTERECEĞİZ"


İçişleri Bakanı Atalay'ın dediği gibi, bir madde üzerinde görüş birliğine varılamadığını hatırlatan Bolani, her iki tarafın da bu konuda en etkili tedbir ve mekanizmayı seçmek istediğini, bunun için teknik kadrolar düzeyinde gelecek dönemde çalışılması gerektiğini, güvenlik komisyonlarının temaslarının süreceğini bildirdi. Bolani, "Ayrıca her iki ülke de onaydan geçirilmesi için anlaşmayı ilgili birimlere sunacaktır. Tarafımız, anlaşma maddelerinin uygulanmasına gerekli özen gösterecektir" diye konuştu.

Konuk bakan, gelecek dönemde ayrıca Irak'a komşu ülkeler içişleri ve dışişleri bakanları toplantılarının yapılacağını söyleyerek, anlaşma maddelerinin uygulanmasının takip edileceğini kaydetti. Bolani, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bölgedeki terör odaklarını destekleme çabasında olan, bunlara yardım ve destek sağlayan taraflar var. Bunlardan üzüntü duyuyoruz. Gerek Irak, içinde Irak vatandaşlarına karşı olsun, gerekse komşu ülke Türkiye'deki vatandaşlara karşı düzenlenen bu eylemlerden üzüntü duyuyoruz. Bölgemiz hedef haline gelmiş durumda. İsyan ve terör hareketleri var. Bölgedeki ülkelerin hükümetleri düzeyinde bu istenmeyen olumsuz gelişmelere dur denilebilmesi gerekiyor."

Bolani, bugün imzalanan bu anlaşmanın, iki kardeş ülkenin ilgili birimlerinin uzun süre devam eden çabaları sonucu ortaya çıktığını hatırlatarak, iki ülke başbakanları tarafından imzalanan mutabakat muhtırasının bu anlaşmayla taçlandırılmış olduğunu da kaydetti.

(AA)