kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Eylül 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Sibel Can

Cumhurbaşkanı'nın davetine hangi ressam davetli?

ADALET CİNGÖZ
21.09.2007
Santralistanbul'daki Modern ve Ötesi' sergisinin özel yemek davetinde kimler yoktu ki... Halil Altındere, Şener Özmen ve Murat Tosyalı pizza yeme rekorunu kırmış olmalılar. Ben saydım en az beş pizza siparişi verdiler. Aynı gece Hou Hanru, ilk içkisini 13 yaşında Mao'nun öldüğü gün içtiğini itiraf etti. Kemal Yılmaz da vardı yanımızda. Keşke olmasaydı. Çünkü benim Hanru'ya ilk içkisini Mao'nun öldüğü gece üzüntüden mi içtiğini sorduğumu, Hanru'nun "Ne üzüntüsü sevinçten," dediğini duymuş, benim de kırmızı şarap ve utançtan kızardığımı görmüş oldu. Ama ne de olsa kibar bir beyefendi, duymamazlıktan ve görmemezlikten geldi. Aynı yemekte Adalet Ağaoğlu ve Perihan Mağden'i de gördüm. Belirtmek isterim. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sanatçılar için düzenlediği üçüncü tebrik davetine İlhan Erşahin, Ömer Faruk Tekbilek, Sibel Can çağrılmış; çağdaş sanat sahnesinden ise bir tek ressam davet edilmiş. O da Ömer Uluç. Ne Burhan Doğançay, ne de Cumhurbaşkanlığı'nın yabancı misafir ağırlama odasında triptik resmiyle yer alan Adnan Çoker, Gül'ün resepsiyonuna davetli. İlhan Erşahin gibi genç müzisyenlerin davetli olduğu bu davete, neden bir tek ressam davet edilmiş anlamış değilim... Heykel krizleri yaşanan şu günlerde, tıpkı Ömer Uluç gibi Erim Bayrı, Haluk Akakçe, Kutluğ Ataman, Sarkis, Hakan Gürsoytrak gibi beynelmilel sanatçılar da davet edilmeliydi. Fatih Akın, son çekeceği filminde bir ressamın hayatını konu ediyormuş. Filmde yapılması gereken resimler için Uğur Yücel'in tavsiyesiyle Temür Köran'a başvurulmuş. Şimdi Köran, filmin Uzakdoğulu güzel başrol oyuncusuyla bu sayede tanışmak için gün sayıyormuş.

CHE HEYKELİ KAYIP
10. İstanbul Bienali'nin açılış partisinde İstanbul Modern'in bahçesine gizlice Che Guevara heykeli koyarak kültürün nasıl bir endüstriye dönüştüğüne ilişkin bir protesto gerçekleştiren Zafer Mintaş'ın heykeli, o gün bugündür kayıp. Mintaş, heykelin en son sabaha karşı bahçede görüldüğünü, sonra heykelin kaybolduğunu belirten bir de gazete ilanı vermiş. Heykel, Che'yle aynı boyda yapılmıştı. Herkesin dikkatini Che'nin ne kadar kısa boylu olduğu çekti. Müze üstüne müze açılıyor olsun, Barbaros-Sema Çağa çifti de çağdaş sanat koleksiyonlarından bir müze kurmayı planlıyorlarmış. Mustafa Taviloğlu da koleksiyonundan bir müze kurmayı istiyormuş. Bence Taviloğlu, koleksiyonunu kendi Mudo mağazalarında değerlendirmeli. Geçenlerde Nişantaşı Mudo'da İrfan Önürmen'in bir resmini gördüm. Ne kadar yakışmıştı. Çok hoşuma gitti doğrusu. Datça'daki kültür sanat hayatı artık Datça'nın periferisinde de kendini belli ediyor. En son ressam İbrahim Çiftçioğlu'nun sanat atölyesi Datça Karaköy'de açıldı. Restorasyonunu Datça Dadyadost Sanat Galerisi'nin ve Balıkaşıran gazetesinin kurucusu Turgay Sönmez'in, mimari projesini Mehmet Şahin'in yaptığı atölyeyi çok beğendim. Datça Yakaköy'de de bir sanat akademisinin temelleri atılmış durumda. Turgay Sönmez, Nevzat Metin, Mehmet Günyeli, projenin destekçileri arasında. Bu arada ilk kez gideceğini buradan duyurduğum David Elliott'ın ayrılık haberi resmileşti. Yapılan açıklamada televizyon projelerinden dolayı İstanbul Modern'e vakit ayıramayacağı belirtilmiş. Hayatımda bir müze direktörünün TV programı için görevinden ayrıldığını duymamıştım. Bunun arkasında "İstanbul'da başka bir müzeye transferi söz konusu olabilir mi?" diye soruşturduğumda ise bunun mümkün olamayacağını öğrendim. Meğer Elliott'ın kontratında, İstanbul Modern'den ayrıldığında İstanbul'da başka bir müzede üç yıl çalışamayacağına dair bir madde varmış. Şu ayrılığa neden televizyon programını doğrusu çok merak ettim. BBC'de mi acaba? David Elliott, CNN'deki Jonathan Klein'ın yerini alıyor olmasın? adaletcingoz@gmail.com
Haberin fotoğrafları