kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Eylül 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Devletin gizli kayıtları

İran'ı da, Cezayir ve Malezya'yı da "defalarca" gördük.
Elma ile armudu kıyaslamayı ve "biz de öyle olur muyuz" kuşkusunu abartılı buluruz.
Seneler önce Başbakan Demirel ile Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil "İran Şahı'nı uyarırlar."
"Bu saltanatı bu şekilde sürdüremezsiniz" derler.
Ve "bir dost ülke olarak" çareyi de önerirler:

Bu görüşmeler "gizli kaydıyla" devletin arşivlerinde var.
Aslında aradan yıllar geçti.
Artık açıklanmalı.
Neyse, konumuza dönelim.
Şah "demokrasiye karşıdır."
"Saltanatının süreceğine" inanmaktadır.
Ama sonunda Humeyni geldi, ne saray kaldı, ne de saltanat.
Bir çift söz de Cezayir üzerine...
Kurtuluş Savaşı sırasında Cezayir ordusunun bazı komutanları "düşman Fransız ordusuyla işbirliği yapmıştı."
Ve Cezayir bağımsızlığını kazandıktan sonra da "ordu aktif siyasetin içine girmişti."
"Hükümete... Meclise..."
Malezya'ya Özal'la da, Demirel'le de, Erbakan'la da gittik.
Rüşvette, yolsuzlukta "dünya şampiyonuydu." Ve generaller "hükümet üyesiydi."
"Milletvekiliydi."
Hepsi de gırtlaklarına kadar "her şeye bulaşmışlardı."
Eksiğe gediğe, muhtıraya darbeye, Menderes'i asmaya, Demirel'i Zincirbozan'a sürmeye rağmen "demokrasi yürüyor."
Zaman zaman sürtüşme yaşansa da "kurumlar devleti işliyor."
İran, Cezayir, Malezya ile kıyaslamak "Türkiye' ye haksızlık."
"Dost dediğimiz o ülkelere" karşı da, ayıp.