kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Eylül 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
"Ablam beni sevdiğini böbreğini vererek gösterdi. İnsan birine sevdiğini daha iyi başka nasıl anlatabilir ki!"

Kardeşine yeni hayat hediye etti

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
16 Ağustos 2007'de ablasından kan uyumsuz böbrek nakli oldu Yusuf. Böylece ilk kez Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi'nde AB kan grubundan A grubuna nakil yapılmış oldu.

İLAÇ VERİN GİDEYİM
En büyük hayali gemici olmaktı Yusuf'un. İstanbul'da gemicilik kursuna gitti. Ama sağlık raporu için yapılan testlerin sonucunda acı gerçekle karşılaştı. Kronik böbrek yetmezliği hastasıydı. İlk öğrendiğinde "İlacımı verin gideyim" diyen Yusuf, doktorun "Böbreklerin küçülmüş diyalize gireceksin" demesiyle şok geçirdi. Diyalizin ne demek olduğunu bilmiyordu. Yusuf'un tek anladığı; çok ciddi bir hastalıkla karşı karşıya olduğuydu. Periton diyalizi eğitimindeyken bile hastalığını kabullenemeyen Yusuf o günleri şöyle anlatıyor: "Sanki hasta olan ben değildim, bir yakınımdı. O eğitimi bana değil de yakınıma anlatıyorlar gibiydi." Aileden kimsenin kanı tutmadığı için kadavraya yazıldı. Ama aylarca kimse aramadı. Artık nakil olamayacağını düşünürken ve tam da ümidini kaybetmek üzereyken Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Alper Demirbaş'ı atv'de hastası Can Akın Akgün'ün ameliyatını anlatırken gördü... Kan uyumsuz nakil yapılabildiğini öğrenen Yusuf'un umutları işte o gün tekrar yeşerdi. Diyalize bağlı yaşayarak hayallerini gerçekleştiremeyeceğini, denizci olamayacağını biliyordu. Yaşama olan bağlılığı ile diyalizin sunduğu hayat ona zıttı. O zaman o da nakil olup sağlığına kavuşmalıydı. Hemen babasıyla birlikte Kayseri'den yola çıktılar. Doç. Dr. Murat Tuncer, babasının guatr hastası olması nedeniyle nakil şansının olmadığını söyledi. Ayrıca babasının sağ böbreğinin süzme oranı da düşüktü. Yusuf ümidini yine kaybetti ama bu kez bütün hayalleri de tamamen tükenmişti.

BEN GELİYORUM

Ablası Seladiye'ye telefonda neler olduğunu anlatırken donuk ve üzgün bir sesle "Olmadı, geliyoruz" dedi. Ablası ise kararlı bir sesle yanıtladı: "Babamı yolla ama sen gelme. Ben oraya geliyorum..." Ablası çok genç olduğu için ondan böbrek almaya kıyamadı Yusuf ama Seladiye o kadar kararlıydı ki, hiç kimseyi dinlemedi. Prof. Dr. Alper Demirbaş, ameliyatın çok riskli olduğunu söylediğinde ise bu kararlılık Yusuf'a geçmişti. "Sonuç ne olursa olsun nakil olmalıyım" dedi. Ve şimdi o da sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Üstelik artık ablası Seladiye ile organ kardeşi...