Şanslı Kalli

Galatasaray kazandı ama çok zorlandı. Bazıları rüzgara veya Sion maçının yorgunluğuna sığınabilirler. Ama Galatasaray dün ilk 45 dakika biraz iyi, sonra ise çok kötü bir futbol ortaya koydu. İyi oynadığı dakikalarda penaltı kaçırdı, kötü oynadığı dakikalarda ise o ana kadar sahanın en kötülerinden biri olan Ümit Karan'ın belki de sezonun en iyi gollerinden biri geldi. Şayet dün gece Galatasaray kazanamasıydı, hedef adam Feldkamp olacaktı.
Eğer Hasan Şaş ve Ayhan sakatlık problemlerinden dolayı oyundan alınmamışlarsa, bu değişiklikler Kalli için son derece düşündürücü. Bu oyundan alınan iki isim, özellikle hücum organizasyonlarında başrolü oynuyorlardı. Ama ne hikmetse arka arkaya Kalli tarafından çıkartıldılar. Attığı gole kadar fazla bir varlık gösteremeyen Ümit Karan'a sonuna kadar tahammül eden Kalli, şimdi haklı mı çıkacak?
İşte futbol böylesine nankör ve soyut bir spor. Yanlış yaparsınız ama haklı çıkarsınız. Tıpkı dün Feldkamp'ın çıktığı gibi.

HÜCUMDA PİRANHA GİBİLER
Galatasaray'ın, Kasımpaşa gibi mütevazı takımlara karşı defans zaafı pek ortaya çıkmıyor. Ama rakip tıpkı Sion gibi biraz iyi oldu mu, Galatasaray'ın defansı çok sıkıntılı bir tablo ortaya koyuyor. Galatasaray'ın hücum gücü olarak iyi olduğunu söyleyebiliriz. Piranha gibiler. Ama zaman zaman hızlı oynayalım derken telaşa kapılıp pas tercihlerini yanlış kullanıyorlar. Dün gece de, böyle oldu. Zaman zaman Hakan ve Ümit defans içinde sıkıştılar kaldılar. Zaman zaman rakip ceza alanı içinde gereksiz paslar yaptılar. Ama tüm bunlar Galatasaray'ın bu ülkenin en iyi hücum eden takımı olduğu gerçeğini değiştirmez. Kasımpaşa ise ilk haftalara nazaran toparlamış.
Biraz şansları olsaydı veya biraz golü düşünselerdi sonuç çok farklı olabilirdi. Hakem Cüneyt Çakır genelde iyi bir maç yönetti. Verdiği penaltı doğruydu. Kasımpaşa'nın direkten dönen şutu öncesi ofsayt pozisyonunu iyi süzdü. Ufak tefek hatalar yapsa da, sakin ve kibar tutumuyla oyuncuların güvenini kazanabiliyor.