kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

İşte 'korku'nun diyarı Malezya

Ecevit KILIÇ
Son günlerde Türkiye'de dillerden düşmeyen bir ülke var: Malezya. Günlerdir Türkiye'nin 'Malezya olması' ve 'olmaması' tartışılıyor. Peki, gerçekten iki ülke birbirine benziyor mu? Türkiye, Malezya olabilir mi?..
Başlangıcı geçen ay ABD eski Dışişleri Bakanı Richard Holbrooke yaptı: "Türkiye ve Malezya ılımlı İslam ülkeleridir." O gün bugündür Malezya tartışılıyor. En son Şerif Mardin'in "Türkiye Malezya olur mu olmaz mı bilmem," demesiyle tartışma iyice alevlendi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de dahil oldu: "Bunu söyleyenler Malezya'yı bilmiyordur. Türkiye Malezya olmaz." Diğer taraftan "Laiklik elden gidecek,", "Kadınlar kapatılacak," diye düşünenler ise "Türkiye Malezya olacak," diyor. Peki dilimize böylesine dolanan Malezya nasıl bir ülke? Türkiye ile birbirine benziyor mu? İslami rejimin hüküm sürdüğü bir ülke mi? Bu soruların cevabını, yaptığımız araştırmanın yanı sıra Malezya'da bulunmaları ve inceleme yapmaları nedeniyle iyi bilen iki isme sorduk... Federal krallıkla yönetilen Malezya, İngiliz sömürgesinden 1957 yılında kurtularak, bağımsızlığına kavuştu. 25 milyonluk nüfusun yüzde 60'ı Malaylardan oluşuyor. Yüzde 26'sını Çinliler, geriye kalanını Hintliler ile yerli halk oluşturuyor. Ancak dini ve etnik yapılar birbirinden ayrılmıyor. Dini semboller etnik grupları temsil ediyor. Malay etnik kimliği, İslam ile özdeşleşmiş durumdu. İslam, Malay halkının milli kimliğini güçlendirmek, güçlü bir ulus meydana getirmekte araç olarak kullanılmış. Resmi din İslam ama dini özgürlükler anayasal güvence altında. Hindu ve Budistler inançları doğrultusunda yaşayabiliyor, ibadetlerine karışılmıyor. Malezya'daki sorun Müslümanların kendi aralarında. Müslüman doğanların, dinin gereklerini yerine getirmeleri zorunlu. Başka dinden olanlar Ramazan'da dışarıda, restoranlarda rahatlıkla yemek yiyebiliyor. Ancak bu durum Müslümanlar için geçerli değil. Yasalara göre Müslüman anne ve babadan dünyaya gelen bir çocuk doğrudan Müslüman olarak kayıtlara geçiyor. Bir başka dine geçmek ise yasak. Ama yanında bir eşi türbanlı diğer eşi başı açık olan erkekleri sokaklarda görmek mümkün.

AYRIMCILIK VAR
Müslümanların şahsi ve aile hukukuyla ilgili anlaşmazlıkları şeriat mahkemelerinde, diğer davaları ise sivil mahkemelerde görülüyor. Hindu, Budist ve Hıristiyanların davaları ise tamamen sivil mahkemelerde. Müslümanların cezaları da, yasaları da farklı. Fetva Konseyi adlı bir kurum var ve sadece Müslümanların suçlarıyla ilgileniyor. Malezya'da Müslüman olan Malaylar lehine büyük bir ayrımcılık söz konusu. Malaylar daha kolay iş bulup, kredi olanaklarından daha fazla yararlanabiliyor. Malay çocukları diğer halklara göre daha rahat burs alabiliyor. Bu durum azınlıkların özellikle de Çinlilerin tepkisine yol açıyor.