kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Eylül 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Derin ve çok boyutlu bir konu

Hatırlıyor musunuz, "giden hükümetin" gündeminde "2 B" diye bir konu vardı.
Hükümet "bu konuyu çözmek istemişti." Ama "muhalefet, kamuoyu, hukuk" derken, çözememişti. "Gelen hükümetin" gündeminde yine bu konu var.
"Olay" çok boyutlu.
"Bazı yerler" artık kent olmuş.
Ama "Haritada orman görünüyor."
Bu nedenle "Ev var, tapu yok."
Zonguldak gibi yerlerde iş daha da karışık.
Okul yapılmış, karakol yapılmış...
Haritaya bakarsınız "orman."
Yani "Suçu bizzat devlet işlemiş."
Açıkçası ortada bir "kanayan yara" var.
Fakat bir de korku...
"Ya sorunun çözülmesi sırasında ormanlar yağmalanırsa" korkusu.
Biz "Bu konu ne zaman yeniden ele alınacak, nasıl bir uzlaşma ile çözülecek" diye beklerken.
"Yeni Anayasa taslağını" gördük ve...
"Acaba" dedik:
- Hükümet bu konuları anayasa üzerinden mi çözmek istiyor?
Mevcut anayasada "orman rejimi" ile ilgili hükümler var. (Madde 169-170)
Ormanlar "devletin" ve ormanlarda da köylünün "olmazsa olmaz" hakları, öncelikleri mevcut.
Yeni Anayasa taslağında ise (madde 139) ormanların devletçe işletildiği gibi "işlettirileceği" de yazılı. Bu ormanların "özelleştirilmesi" demek.
Dünyanın pek çok ülkesi ormanlarını "özelleştirdi... Özelleştiriyor."
Ama bu işin "yasal altyapısı" çok önemli.
"Olay" sadece 2 B'den ibaret değil.
Çok boyutlu.
Devlet, orman yangınına müdahale için "günde 200 bin dolar uçak, helikopter kirası" ödüyor.
Devlet, yangınla mücadele eden işçiye "3 milyar maaş veriyor."
Yeni Anayasa ile ormanda özelleştirme olacaksa...
* Orman köylüsünün hakkı hukuku nasıl korunacak?
* Ormanların korunması nasıl garanti altına alınacak?
Konu "derin."
"Soru" çok.
Fakat bu konuların konuşulduğu yok.