kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Eylül 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN

Umarım Merkez Bankası haklı çıkar

Büyük resim için tıklayın
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 20 Temmuz 2006 tarihinde kısa vadeli faiz oranını 0.25 puan arttırarak 17.5'e yükseltmişti. Sonraki değişiklik 14 Eylül 2007 tarihinde yapıldı ve faiz oranı 0.25 puan düşürüldü. Kararın gerekçesi olarak hem uluslararası hem de içerideki talep gelişmelerinin enflasyon hedefinin tutturulmasına yardımcı yönde hareket ettiği gösterildi. Uluslararası gelişmelerin sonuçlarının ne olacağı konusunda değerlendirme yapmak için henüz erken. Ancak, içerideki gelişmelere ilişkin önemli göstergeler yayımlandı.
Büyümeye ilişkin ilk yarı sonuçları açıklandı. Göstergeler son bir yılda ekonomide dikkati çeken bir yavaşlamayı işaret ediyor. Yavaşlama iç talepten geliyor. Dış talep artıyor. Gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme hızı son bir yılda 3 puan azalarak yüzde 5 oldu. Hem tüketim hem de yatırımlarda hızlı yavaşlama var. Büyüme hızı tüketimde yüzde 11'den yüzde 2'ye; yatırımlarda ise yüzde 26'dan yüzde 7'ye düşmüş. Tüketimde yavaşlama özel sektörden geliyor, kamuda artış hızı yüzde 7 ile aynı kalmış. Özel sektör tüketimi yüzde 12'den yüzde 1'e gerilemiş. Öte yandan, yatırımlarda hem kamuda hem de özelde yavaşlama var. Nitekim, yatırımlardaki artış hızı kamuda yüzde 16'dan yüzde 7'ye, özelde ise yüzde 29'dan yüzde 7'ye yavaşlamıştır.
Büyümedeki yavaşlamanın en önemli nedeni 2006 yılının ikinci yarısında uluslararası piyasalarda yaşanan dalgalanma ve buna bağlı olarak alınan tedbirlerdir. O dönemde YTL hem dolar hem de Euro karşısında hızla değer kaybetmiş, ikinci piyasalarda faiz oranları yükselmişti. Merkez Bankası piyasalardaki gelişmeleri faiz kararı yoluyla sert bir tepki vermiş, 7 Haziran'da yüzde 13.25 olan kısa vadeli faiz oranlarını 20 Temmuz'a kadar olan dönemde yüzde 17.5'e çıkarmıştır. Bütçe disiplini sürdüğü halde cari işlemler açığındaki büyümenin, enflasyon baskısındaki artışın ve iş talepteki büyümenin kaygısıyla Merkez Bankası faiz arttırma kararını almıştı. Görünen o ki Merkez Bankası'nın aldığı kararlar iç talebi etkilemiş ve hızla daralmasına neden olmuştur.
Bu dönemde ekonomik faaliyeti etkileyen başka bir gelişme para ikamesinin yeniden artması olmuştur. Haziran 2006'dan itibaren son bir yılda döviz mevduat hesapları 25 milyar doların üzerinde artmıştır. Üçüncü neden, bankaların ihtiyatlı davranışı nedeniyle kredinin fiyatını yükseltmeleri ve buna bağlı olarak kredi talebinin düşmesidir. Dördüncü neden, 2007'nin bir seçim yılı olması nedeniyle kamu kesiminin davranışında değişme beklentisi ve siyasi alandaki belirsizliklerin artmasıdır. Siyasi gelişmelerin etkisini 2007 yılının ikinci çeyreğinde görmek mümkündür. Beşinci neden sermaye hareketlerinde yavaşlamadır. Altıncı neden, yurtdışında kullanılan kaynağın maliyeti artmıştır. Saydığımız bu nedenlerin hepsi de büyümeye yavaşlama yönünde etki etmiştir. Gelişmelere etki eden önemli bir unsur daha vardır. Bu dönemde Euro dolar karşısında değer kazanmıştır. Bu gelişmeden, yapısı nedeniyle dış ticaretimiz olumlu yönde etkilenmiştir.
Geldiğimiz noktada, seçimler bitti, siyasi belirsizlik ortadan kalktı. Hükümetin yeniden ekonomiye ve reformlara yoğunlaşmasını bekliyoruz. Gündemin en önemli maddesi bütçe disiplinini yeniden sağlanmasıdır. Keza sekiz aylık verilere göre, yıllık bazda bütçe açığı yüzde 100'ün üzerinde artmıştır. Seçim nedeniyle harcamalar hızlanmış, buna karşılık büyümenin hız kaybetmesi nedeniyle gelirler yavaşlamıştır. Umarım, Merkez Bankası'nın faiz kararının arkasında talepteki yavaşlama yanında bütçe konusunda disiplinin yeniden sağlanacağı beklentisi de vardır.