kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Sürekli yurtdışına giderek trendleri takip eden Kar, şu sıralar sakızlı martini içmenin moda olduğunu söylüyor.

Yoksa bu yaz sakızlı martini içmediniz mi?

BURCU ALDİNÇ
09.09.2007
Bu yaz en çok sakızlı martini ve viski mojito içildi, Fatih Ürek ve Petek Dinçöz dinlendi. 10 yıldır eğlence sektörünün içinde olan Rose Kar, 'şişe raconu'na açıklık getirdi ve iyi bir barın kapısından içeri girmek için neler gerektiğini anlattı..
İstanbul gece hayatı, "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir," sözünden sık sık nasibini alıyor. Yurtdışındaki kulüpler yıllardır dekorasyonlarında en ufak bir değişiklik yapmadan müşterilerini ağırlarken, ülkemizdeki kulüpler her sezona farklı bir konseptle 'merhaba,' diyor. Bu işi en iyi yapanların başında ise 10 yıldır eğlence sektörünün içinde olan Rose Kar geliyor. İstabul'daki ünlü gece kulüpleri Cahide ve Al Jamal'in genel koordinatörü olan Kar, sık sık İzzet Çapa ile birlikte ekibini de alarak yurtdışında yeni trend avına çıkıyor. Türkiye'yi gay kulüp konseptiyle tanıştıran, Drag Queen'leri (kadın kılığında dans eden erkek) eğlence hayatının arananları arasına sokan Kar'la, gece hayatının bilinmeyenlerini konuştuk ve bu yazın değerlendirmesini yaptık.

- Gece kulübü işletmeciliğine nasıl soyundunuz? Gece hayatını sever miydiniz?
- Hayır aslında çok anaç olmamdan ötürü bu işe başladım. İki çocuk annesiyim ben. Bir oğlum, bir de kızım var. Çok da titizimdir. Tam benim çocukların eğlence hayatı başlamıştı, İzzet (Çapa) bana "Gel sen çok titizsindir, beraber gece kulübü işine girelim, hem onlara da göz kulak olursun,"' dedi. Ben de çocuklara göz kulak olmak için "Tamam," dedim.

- Bir kadın olarak zorlanmıyor musunuz?
- Zor ama sadece kadın olduğum için değil, erkek de olsan zor. Gerçi bazen kadın olmanın avantajları da yok değil. Örneğin çok alkol alan müşteriler bir olay çıkarsa, ben ya da İzzet müdahale ederiz. Ama benim "Dur," demem çok daha etkili oluyor.

- Bazıları sırf kulüpten içeri girebilmek için lüks otomobil kiralıyormuş. Aracın markası kapıda giriş bileti olabilir mi?
- Kimsenin otomobilinin markası ya da Chanel pabucu bizi ilgilendirmez. Kılık kıyafeti temiz olsun yeter.

- Yurtdışında yıllardır aynı dekorasyona sahip çok ünlü kulüpler var, çivi bile çakmıyorlar. Siz ise altı ayda bir yenilik yapıyorsunuz, neden?
- Türkler çok çabuk tüketiyor. Bir de eskisi kadar kolay eğlenemiyoruz, her zaman bir kriz döngüsü var. İnsanlar artık gereksiz harcama yapmıyor. Dışarı çıktığında da en makul paraya, en iyi eğlenceyi bekliyor. Bunun için de sürprizler şart. Biz de Cahide'de dekorasyon ve şovlarda sürekli değişiklik yapıyoruz.

ARTIK BARLARDA OYUNCAK VAR
- Neden hafta sonları kapıda giriş parası alınıyor?
- Alınan biletle bir bardak içki veriyoruz. Bu bilet işi servisi inanılmaz rahatlatıyor. 'Parayı al, parayı ver, üstünü getir' derdini ortadan kaldırıyor. Bazıları içeri girip, biraz müzik dinleyip çıkıyor. Yani bir şey içmiyor. Biraz gaddarca olacak ama o zaman gelmesin ya da daha sakin bir gün gelsin. Çünkü dışarıda eğlenmek için bekleyen bir başkasının hakkını yemiş oluyor.

- Türkiye'deki eğlence anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Dünyanın çok önündeyiz. Bizim gibi hem çok iyi bir restoran olup hem de gece bara dönüşen mekân anlayışı yok yurtdışında. İnsanlar yemeğini yedikten sonra, eğlenmek için başka yere gidiyor.

- Sahne şovlarının yanında, gördüğüm kadarıyla bir de oyun makinesi modası başlamış...
- Evet, biz de bara oyuncak makineleri koyduk. Tabancayla ördeklere atış yapma, şeker ve oyuncak makineleri... Barda beklerken oynamaya başlayanlar bırakamıyor. Yurtdışında oyuncakçı mağazalarını gezerken hep yetişkinlere rastlıyorsunuz. Hiç çocuk göremezsiniz. Yetişkin de olsak oyuncaklarla oynamayı seviyoruz. Şimdi bunu barlara taşıdık. Al Jamal'de ise yedi dansöz masalar arasında dolaşarak, koreografik bir dans gösterisi yapıyorlar.
Haberin fotoğrafları