kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Bienal bombası

MEHMET TEZ
10. Uluslararası İstanbul Bienali'nde yer alan bombayı fareler etkisiz hale getirdi. Nasıl mı? Büyük bir afiyetle!..
İLİŞKİLİ HABERLER
Bienal bombası
Geçen hafta iş çıkışı İstanbul Bienali'nin Antrepo tesislerini gezme fırsatı buldum. Bienal konusunda uzman değilim. İki yılda bir yapıldığını biliyorum. Bir arkadaşım "En iyi yanı zaten iki yılda bir olması," demişti. Onu biliyorum. Eski Ramazanlar'da ailecek Bienal'e gittiğimizi hatırlıyorum bir de. Aynalı yanar döner odalara falan girer, heykeller arasında turlar, tüller ve perdeler arasından geçip, yıldızlı gökyüzünü izlerdik. Nerede o eski Bienaller! Sanki daha oyuncaklı, daha zekice işler vardı. Ya da biz daha bakirdik. Şimdi dünya öyle acayip bir yer oldu ki interneti ve teknolojik cihazları kullanmayı hakkıyla başarabilen sade vatandaş, Bienal sanatçısından daha ileride olabiliyor. Gördüğü şeye şaşırmıyor, etkilenmiyor. Neyse, Antrepo'daki eserler konusunda tamamen sade vatandaş olarak heyecanlandığım bir iki tanesi var. Ama şimdi Bienal eseri de anlatılmaz ki. Gidip görmeniz lazım. 96 sanatçı, beş mekân var: Antrepo, AKM ve İMÇ, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi ve santralistanbul. 4 Kasım'a kadar da zamanınız var. Üşenmeyin, çoluk çocuk gidin. Öğrencilere ücretsiz. Bilginize. Ben size yine de dayanamayarak bir eserden söz edeyim. Rus sanatçı David Ter-Oganyan'ın "Bu bir bomba değildir!" isimli bir projesi var. Foucault'nun Bu Bir Pipo Değildir isimli kitabı vardır. Onu hatırlattı bana... Coca Cola şişesinden bakliyata, saatten Doğuş Çay paketine günlük hayattaki malzemelerden bombalar yapmış. Ve Antrepo'nun birçok yerine yerleştirmiş. Yürürken merdivenin yanında, duvarın dibinde falan bomba görüp tırsıyorsunuz. Sonra bunun bir eser olduğu anlaşılıyor.

BOMBA TEMİZLİK EKİPLERİ!
Bienal açılışında Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın korumaları, bir ara bu bomba olmayan bombaları gerçek sanıp tören alanını boşaltmaya kalkışmış. Ee haklılar. Ve fakat asıl hadise başka. Şok şok şok: Daha bir hafta bile olmadan altı bombadan ikisi telef olmuş. Birini fareler mideye indirmiş. Kavundan olan diğeri de erimiş. Kavun, bomba olmaktan yorulup kendini bırakmış sıcaktan. Kalıntıları da temizlikçi çöp diye atmış. ("Temizlikçi bulduğu her şeyi atar," teorisi bir kez daha doğrulanmış oluyor.) Rus sanatçı, eserini göremeyince fenalık geçirmiş. Görevliler "Gelen ziyaretçiler, yarısı yenmiş bir bomba görsün istemedik," demiş. Hakikaten yarısı yenmiş salamdan bir bombaya bakamam, içim parçalanır. Hele hele kendini salmış bir kavun... Sanırım sanatçı öylece kalmalarını tercih ederdi, ama Türkiye'deki 'temizlikçi attitude'unu bilmediği ortada: "Ortada bırakma, temizlikçi atar." Sonuç: Olay tatlıya bağlandı. Sanatçı bir şekilde memnun oldu. Eseri ilgi gördü. Görevliler cephesi sakin, temizlikçi yırttı. Ama şunu unutmamak lazım: Siz bu yazıyı okurken birileri Coca Cola'dan yapılan bombayı içiyor olabilir. Haftaya kaç bomba kaldığını bildiririm. Bu arada sanatçının yorumunu da eklemem lazım: "Moskova'da bir sergide benzer bir çalışmamı ziyaretçiler yemişti. Burada da fareler yemiş. Sanırım eserlerimin birileri tarafından yenmesine alışmam gerekiyor". Tamamen gerçektir, tarafımdan ekleme çıkarma yoktur.
Haberin fotoğrafları