kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Eylül 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
BALÇİÇEK PAMİR

Mahkemeye değil falcıya gidiyorlar

Ekranda bol yüzüklü bir kadın fal bakıyor. Uykusuz gecelerimden birinde fark ettim Ayşegül'ü. Kendi deyimiyle "Falcıların Kraliçesi"ni. Arayanların derdine kartlarda derman buluyor. Ellerinde telefon umutsuzca ekrana bağlananlar birbirinden acınası isteklerde bulunuyor. Ayşegül Hanım da "Sen beni ne zaman keşfettin, benim hayranlarımdan mısın?" gibi sözlerle, ağızda sakız mahallenin hafif toplu, iyi fal bakan dilberi rolünü başarıya gerçekleştiriyor. Ekrandan, "Bütün dertlere dermanım" sloganı ile insanların umutlarını sömürmeye kalkmak ne kadar yasal bilemem. Bugün dikkatinizi çekmek istediğim bir başka nokta var.
Eskiden sözde falcıları arayanların ortak sorusu "Aşk"tı.
Hangimiz kahve fincanını kapatıp karşımızdakine soran gözlerle bakmamışızdır ki? Kavuşuyor muyuz? İsim çıkmış mı? Hayatıma giren biri var mı? Ekrandaki Ayşegül kartları açtıkça sorular geliyor.
* Bizim bir işimiz vardı mahkemede, veraset işi ne olacak?
* Kocamla evden kaçarak yaşamaya başladım, babam davayı geri çekmiyor.
* Yönetici ile büyük bir kavgaya tutuştu kocam, mahkemeye gittik de...
* Bir ticaret davamız vardı acaba sonuç ne olacak?
Şaka değil. Gece yarısı Ayşegül'ü arayanların yüzde doksanı adli makamlarda halledemedikleri işlerinin geleceğini kartlardan soruyordu. Trajikomik değil mi? "Türkiye değişiyor, değerler farklılaşıyor, halkın yeni ihtiyaçları var" diyenlere buradan bir hatırlatma. Her şey o kadar da iyiye doğru değişmiyor. Adalete duyulan güven gün geçtikçe azalıyor. Kimse hakkını mahkemelerde alabileceğine inanmıyor. "Yapanın yanına kar kalıyor" cümlesi belleklerde. Durum öyle fena bir hal almış ki, fallar bile eğlence olmaktan çıkmış, başka bir amaca hizmet ediyor.
Adaleti sağlamak!