kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Eylül 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Faiz indirimi FED'in gölgesinde

Yeni Haber
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın geçen hafta yaptığı "Faizlerde beklenenden önce indirim yapılması ters teper" açıklamalarının ardından gelen faiz indirimi kararı, Amerikan Merkez Bankası'ndan (FED) beklenen faiz indiriminin gölgesinde kaldı.

Uzmanlar, piyasaların FED'in 18 Eylül'de alması beklenen faiz indirimi kararına odaklandığı, bu nedenle Merkez'in 0.25 puanlık indiriminin ekonomik göstergelere yansımasının sınırlı kalacağı görüşünü dile getirdi. Uzmanlara göre, önümüzdeki hafta FED'in indirim kararı alması durumunda dolar kuru düşmeye devam edecek, İMKB için ise yurt dışı piyasalar belirleyici olacak.

"DOLAR DÜŞMEYE DEVAM EDECEK"

Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Koordinatörü Ali İhsan Gelberi:

"Merkez'in faiz indiriminin kura veya ekonominin diğer göstergelerine yansıması beklendiği oranda olmayacaktır. Çünkü piyasalar hala FED belirsizliğine odaklanmış durumda. Faiz indirimi Türkiye'de yalnızca bono faizlerinin düşmesine yaradı. Merkez Bankası'nın kimsenin beklemediği bir anda faiz indirimine gitmesi kredibilitesine bir miktar hasar verir. Ancak kendini tekrar rahatlıkla toplayacaktır. Önümüzdeki hafta, FED'den çıkacak 0.25 ya da 0.50 oranında bir faiz indirimi dolar kurundaki aşağıya gidişin devamına neden olur. Merkez'in faiz indirimi sonrasında dolar kurunda belirgin bir artış beklemek anlamlı değil. Çünkü kurda asıl önemli olan arz-talep dengesidir. Dışarıdan Türkiye'ye para girdikçe, dolar kuru düşük seviyelerde seyredecektir."

"FAİZ İNDİRİMLERİ SÜREBİLİR"

AK Yatırım Başekonomisti Hakan Aklar:

"Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararını beklenenden bir iki ay önce alması piyasalar için süpriz oldu. 10 Ağustos'ta açıklanan büyüme rakamlarının bu kararda etkisi olduğunu düşünüyorum. Özellikle, özel nihai tüketim harcamalarının 2002'nin ilk çeyreğinden beri ilk kez negatif çıkması, faiz indirimi konusunda Merkez'in elini rahatlattı. Şu anda Türkiye ekonomisine ilişkin makro göstegeler iyi seyrediyor. Reel kur endeksi, faiz, enflasyon ve hatta petrol fiyatlarında, geçen yılın aynı dönemine göre ciddi olumsuzluklar yok. Geçen ay ABD merkezli dalgalanmanın Türkiye'yi fazla etkilememesinin bir nedeni de iç talebin düşük olmasından dolayı, enflasyona etki etmemesi. Son enflasyon raporunda yıl sonu için hedeflenen enflasyon aralığı 5.1-6.9'dur. Şu anda enflasyon yüzde 7.4. Önümüzdeki aylarda gıda fiyatlarında çok ciddi artışlar olmazsa, enflasyonda aşağıya doğru bir hareket beklenebilir. Bu durumda, 0.25 puanlık faiz indirimi kararları devam edecektir."

"İMKB İÇİN BELİRLEYİCİ OLAN YURTDIŞI PİYASALAR"


Garanti Yatırım Teknik Analisti Tolga Kutaloğlu:

"Şu anda İMKB, Merkez Bankası'ndan çok FED'in faiz indirimi kararına odaklanmış durumda. Ancak tabi Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı olumlu bir gelişme. Global piyasalarda ciddi çalkantılar olmadığı sürece, bu faiz indirimlerinin devamı da gelecektir. İMKB için ise hala ana belirleyi unsur yurt dışı piyasalardaki gelişmeler. Özellikle 18 Eylül'de yapılacak FED toplantısı öncesinde ABD ekonomisine ilişkin açıklanacak veriler çok önemli. FED'in 18 Eylül'de çeyrek puanlık bir faiz indirimine gitmesi halinde, Türkiye piyasalarında da haftanın ikinci yarısında düşük bir işlem hacmi görülebilir."

"BÜTÇE HARCAMALARINA DİKKAT"

TEB Yatırım Başekonomisti Sertan Kargın:

"Merkez Bankası faiz indirimi kararı aldığına göre, ekonominin içsel dinamiklerinden emin, dışsal dinamiklerin etkisini ise geçici görüyor. Bu da demek oluyorki, Merkez Bankası hükümetten bütçenin sıkılaştırılması konusunda garanti almış. Eğer ekim ayında açıklanacak taslak bütçede biz bu tedbirleri görmezsek, Mrekez Bankası'nın güvenilirliği zedelenir. Global piyasalarda tedirgin bekleyiş devam ediyor. Görüştüğümüz yabancı uzmanlar, önümüzdeki dönemde faiz ve kur oranlarının ne olacağı konusunda net bir öngörüde bulunmakta zorlanıyor. Bütçe harcalamalarının ve cari açığın arttığı, üretimin ise yavaşladığı bir Türkiye'de, yatırımların getirisi düşecektir. Bu da global likiditenin sınırlı olduğu bir dönemde, Türkiye'ye olan sermaye akımlarını yavaşlatır."