Basında İtalya yenilgisinin yankıları

Türkiye, Avrupa Şampiyonası 2. tur F Grubu ikinci maçında,İtalya'ya uzatmalarda 84-75 mağlup olarak çeyrek final şansını kaybetti.Basında çıkan yorumlar şöyle;

SABAH: GEREĞİNİ YAPIN

12 Dev Adam, Avrupa Şampiyonası'na İtalya yenilgisiyle veda etti. Fransa maçı formalite. Türkiye, "Tanjevic'in durumunu dereceye göre değerlendireceğiz" diyen Federasyon Başkanı Demirel'in sözünü tutmasını bekliyor..

FOTOMAÇ: DEVLER VEDA ETTİ

İtalya'ya uzatmalarda yenilen Basketbol Milli Takımımız, Avrupa Şampiyonası'ndan elendi.

TAKVİM: HİDO ATTI GERİSİ YATTI

İlk çeyreği 14 sayı önde bitirdiğimiz maçta, yine savunma hataları nedeniyle farkı koruyamadık. Normal süre 70-70 geçilirken, oyuncularımız uzatmada rakibine direnemedi ve 50 yıldır yenemediğimiz İtalya'ya yine boyun eğdik. Milliler, yarın Fransa'yla prestij maçına çıkacak.

HÜRRİYET: EVE DÖNÜŞ

Tamam mı, devam mı maçında bir ara 15 sayı fark yakaladık, İbo'yla son topu kullanamayınca maç, 70-70 uzatmaya gitti. Hidayet'ten (34) başka savaşan oyuncumuz çıkmayınca, 50 yıl sonra yeneceğimiz İtalya'yı elimizden kaçırdık.

MİLLİYET: POTADA BARUT BİTTİ

12 Dev Adam, çeyrek final yolundaki son şansını da kullanamadı, İtalya'yı normal sürede İbrahim'in son saniye üçlüğüyle avucundan kaçırdı, Hidayet'in 34 sayısına rağmen karşılaşmayı uzatmada kaybedip Avrupa Şampiyonası'na havlu attı.

Spor yazarlarının yorumları ise şöyle;

MURAT DİDİN: POTANSİYELE YAZIK (SABAH)

Dün ilk çeyrekte Hidayet'in üst düzey performansı, Memo'nun ve Kaya'nın katkıları ve tüm takımın da savunma arzusu bize şampiyonanın en iyi çeyreğini oynattı. Güçlü İtalya'yı ezdiğimiz o bölümde herhangi bir değişiklik aramamamız işin en büyük artısıydı. 29-15 ile oluşan büyük farkla belki kopup gitmek de mümkündü.

Basketbol potansiyelimiz ve ülkedeki basketbol sevgimiz bavulları toplayıp geri dönmeye mi, yoksa Pekin'i şimdiden yaşamaya mı layıktı?

ESAT YILMAER: ELİMİZLE VERDİK (HÜRRİYET)

TURNUVANIN başından beri aradığımız ruhu dün yakaladık. Ama bu kez de basketbol tanrısını yanımıza alamadık. Eğer İbrahim'in son saniyede attığı üçlük girse, şimdi "eve dönüş" yerine belki de çeyrek finale çıkmanın hesaplarını yapıyor olacaktık. Ama kısmet bu kadarmış.

İspanya'ya geldiğimiz günden beri iyi savunma yapıyor ama hücum etmeyi beceremiyorduk. Dün İtalya karşısında iyi savunmamıza iyi hücumu da ekledik. "Peki neden kazanamadık?" derseniz, "Bu turnuvadaki hastalığımız olan faul atma problemi" diyeceğim. Dün 29'da 16 atabildiğimiz faul yüzdesini biraz yukarı çekebilsek, maçı elimizi-kolumuzu sallaya sallaya alırdık. İtalya maçına kadar kötü giden her yönümüzü düzeltmiştik. Dış atış yüzdemizi artırırken, ribauntlarda da İtalyanlara belirgin bir üstünlük sağladık. Alma noktasına kadar getirdiğimiz maçı kendi ellerimizle rakibe teslim etmemizin faul atışları dışındaki bir başka nedeniyse, şimdiye kadar hiç yapmadığımız 14 top kaybıydı.

AVNİ BAŞOĞLU: UNUTKANLIK MI İNAT MI YAHU! (AKŞAM)

Bu maçta İtalya'yı elimizden mi kaçırdık, yoksa galibiyeti hediye mi ettik. Tabii ki, ikincisi. Sahanın en iyisi Kaya, ilk yarıda 11 sayı atarak, takımı sırtlarken, sanki ceza aldı ve kenara hapsedildi. 45 dakikalık oyunda 18 dakika alabildi. Ersan İlyasova sahanın en kötüsüydü. Neden oyunda kalıyordu. Daha birçok şey var ama bu ikisi maçın kaderini tayin etti.

Bu takımda, oyuncu-koçuna kızıyor. Takımın bu açıdan kimyası bozuluyor. Birkaç gün önce Kaya'nın sözleri, dün Mehmet'in bakışları, her şeyi ortaya koyuyor. Oyuncularla Tanyeviç'in arası gittikçe açılıyor. Galiba bu iş de bitiyor. Tanyeviç, gitti gidiyor!