kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Pazar SABAH 
TURGAY NOYAN

En iyi tekne sponsorumun teknesi

Genellikle "En iyi tekne arkadaşımın teknesidir," diye bilinir ya, o nedenle başlıktaki sözcüklerimin yanlış olduğunu düşünebilirsiniz. Ama yine de beni dinlemeden karar vermeyin. Telefonum çaldı Banu Birkan; "Chivas Regal firması Goblin yatına sponsor oldu, gazeteci dostlarımız için bir etkinlik düzenledik, Aydın Yurdum ekibiyle yelkene çıkmak ister misiniz?" Gel de böyle bir daveti karşılıksız bırak. Birincisi sürekli okuyan dostlarım bilir, yelkende sponsor sayısının artması için elimden geleni yapıyorum. Bu nedenle bu etkinliğe kafadan destek vermem lazım. İkincisi Goblin ailemizin teknesi gibi. Adnan-Aydın Yurdum kardeşleri de, ekibindekileri de gerçekten çok severim. Üstüne üstlük bizim Gani Müjde de, kızım Tuba da zaman zaman Goblin'de yarışıyor. Bir de üstüne davet tarihi hafta iznime denk gelmez mi? İkiletmedim bile... Buluşmanın ardından ekip ikiye bölündü. Bir kısmı Goblin'le geldi, bir kısmı da refakat için gelen ve bir eşi geçtiğimiz günlerde Abromoviç'e satılan Ada firmasının ürettiği Ice adlı tekneye geçti. Kalamış'tan pek hoş bir seyir sonrası Burgaz'a yanaştık. Barba Yani'de keyifli bir mola ardından ekipler ufak tefek değişikliklerle yine teknelere pay edildiler. Hava gittikçe sertlediği için bazıları motoryata geçerek kendilerini güvenceye alma hesabındaydı. Bilmiyorlar ki, yelken her zaman daha rahat ve keyiflidir!.. Sonuç şöyle oldu. Goblin'deki bizler 30 mile çıkan rüzgârda full arma yelken yaptık. Teknenin bir küpeştesi suların içinde gitmemize rağmen doğru dürüst serpinti bile almadık. Bu arada motor yattakiler 'tabii kamaraya girenler hariç' tepeden tırnağa sırılsıklam oldu. Kalamış'a vardığımızda hepsi bir şekilde kurumaya çalışıyordu. Tekne ile ilgili bir ufak bilgi daha; yolculuğun büyük bir bölümünde tekneyi ben kullandım ve gerçekten de Benetteau 40.7'nin performansına hayran kaldım. Karaya vardıktan sonra ufak bir aperatif sonrası elimi kolumu sallaya sallaya ayrılırken, sponsor firma yetkilisi ve Goblin ekibi tekneyi temizleyip toparlamaya uğraşıyordu. En iyi tekne, sponsorumun teknesi sözünde haksız mıyım?

HATADA ISRAR EDİLİYOR
Bu gezi ile ilgili yazacağım bir yazının başına oturduğumda Yelken Federasyonu Başkanı Nazlı İmre'nin bir söyleşisi geçti elime. Biz politikacılardan pek alışığız da, doğrusu bir yelkenciden 'icraatın içinden programı'nı pek yadırgadım. Görünen o ki federasyon, yat yarışı sponsorları hakkında aldığı yanlış kararında ısrar ediyor. Bunun sonu da ister istemez kaos getirecek. İşine gelen 15 bin YTL öder, işine gelmeyen yarış yapmaz tavrını yanlış buluyorum. Bu işler ne kadar şık olursa, sporcuyu o kadar cezbediyor, ekiplerdekileri de bir o kadar keyiflendiriyor. Yarışı düzenleyen kulübe dört optimist hediye edilmiş, başkan bunu da küçümsemiş. 'Sponsor nasıl olsa büyük firma, ödesin bu parayı' mantığı. Türkiye'deki yarışlara örnek olarak seçilen ise America's Cup... UBS America's Cup'a yüz milyonlarca dolar harcıyor diye her yelken etkinliğine para mı saçacak sanıyorsunuz? Son bir şaşkınlığım da Başkan'ın "Boğaz'da yedi yarış olur mu?" sözlerine. İşte bu noktada tamamen ters düşüyoruz. Ben uluslararası sözleşmeler bizi ne kadar baskı altına alırsa alsın, Boğazlar'ın bizim olduğuna ve egemenliğimizi göstermek için olabildiğince sık yelken yarışı vs düzenlememiz gerektiğine inanan biriyim. Başkan ise yedi yarışa bile isyan ediyor. İşte bu hiç ama hiç olmadı...