Merkez sağ ayağa kalkabilir mi?

Bir süre önce kaleme aldığımız, "Çiller'in yeni lider adayı kim?" başlıklı yazımız, bir kez daha "Ne olacak bu merkez sağın hali?" sorusunu gündeme taşıdı.
Ortada seçim yenilgisi yaşayan ve kasımda olağanüstü kongre yapacak olan bir DP var.
Seçime bile giremeyen bir Anavatan Partisi var.
Ayrıca tek başına Meclis'e giren bir Mesut Yılmaz ve çevresi var.
Dahası bu süreci yakından izleyen eski Başbakan Çiller gibi etkili birçok siyasi aktör var.
Ancak henüz ufukta "çöken merkez sağı" ayağa kaldıracak bir çıkış yolu yok.
Peki neden?
Çünkü geniş biçimde tartışılmıyor. Bu tartışmanın ilk adımını siyasetin genç isimlerinden eski İstanbul DYP İl Başkanı Süleyman Soylu atıyor ve iddialı bir tez öne sürüyor.
"Siyasi partiler yaşayan organizmalardır. Merkez sağın toparlanması için bugün ortaya atılacak fikir ancak on yıl sonra hayat bulur."
Soylu bunun için de öncelikle "yeni bir merkez sağ kültüre" ihtiyaç olduğunu ileri sürerek şöyle diyor:
"Bu sadece ülkeyi yeniden yönetmek adına değil, siyasetin zenginleşmesi ve rekabeti açısından gerekli. Ayrıca merkez sağın Türkiye'deki güç dengelerinin değiştiğini ve değişmekte olduğunu kabul etmesi gerekir. Oysa bugüne kadar eski alışkanlıklarıyla hareket etti. Zamanının ruhunu yakalayamadı."
Soylu merkez sağdaki tıkanmayı "zihniyet" meselesine bağlıyor ve önemli gördüğü şu noktaya dikkat çekiyor:
"Burada mesele insan meselesi değil, zihniyet meselesi. Merkez sağda yeni bir zihniyet değişimi gerekiyor. Bu da merkezinde 'ahlaklı siyaset ve ahlaklı demokrasi' nin olduğu bir zihniyet olmalı. Gelecek kurgusu bunun üzerine inşa edilmeli."
DP'nin olağanüstü kongreyi 4 ay sonraya atmasını da eski alışkınlıklara bağlayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Bu, seçim sürecinde yapılanlardan daha büyük bir yanlıştı. Siyasette bu tip krizlerin çözüm yeri kongredir. Zamanında her şey tartışılmalıydı."
Soylu sözünü ettiğimiz yazıda Çiller'in yeni lider adayı olarak konuşulan Dr. Ahmet Ünalan'la ilgili de şunları söylüyor:
"Ünalan'la yaklaşık 6 yıl önce Almanya'da Hıristiyan Demokrat Parti ile uluslararası toplantılar dizisi gerçekleştirmiştik, o zaman tanıştık. Son 5 yıldır da görmedim. Ayrıca bu ilişki Çiller'in talimatı ile de kurulmuş değil."