kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Fiziksel ve duygusal ceza güvensizlik oluşturuyor

Pervin Kaplan
Ailelerin çocuklarına uyguladığı fiziksel ve duygusal cezalar çocukta kızgınlık, karşı koyma, güvensizlik, suçluluk duygularına neden oluyor. Davranışının bedelini ödediğini düşünen çocuk aynı hareketi tekrarlıyor..
Aileler çocuklarında istenmedikleri davranışları değiştirmek ve yerine istedikleri davranışı getirmek için "uzlaşı ve anlayış" yerine zaman zaman fiziksel ve duygusal cezalara da başvurabiliyor. Anne babanın kendi aile değerleri ve çevrelerinden gördükleri, uygulanan yöntemleri belirlemede etkili oluyor. Hatta toplumda kabul gören ve atasözlerine geçen bazı tutum ve davranışlar da çocuk yetiştirme yöntemleri olarak da kullanılabiliyor. Örneğin, "Dayak cennetten çıkmadır", "Eti senin kemiği benim", "Kızını dövmeyen dizini döver", "Evde katı bir disiplin olması şart", "Çocuk babadan korkmalı" sözleri bazı anne babalar tarafından benimsenerek, baskıcı yöntem olarak kullanılıyor.

HOŞGÖRÜNÜN ZARARI
Bu yöntemlerin kullanıldığı ortamlarda çocuğa özgürlük hakkı tanınmaz, ceza ön plandadır ve kararlar yetişkin tarafından alınır. Kuralların nedeni bile açıklanmaz ve çocukların da bu kurallara uyması beklenir. Bu tip disiplin ise çocukta kızgınlık, karşı koyma, güvensizlik, suçluluk duygularının oluşmasına neden olur. Olumsuz bir başka yöntem ise baskının tam tersi aşırı hoşgörü yöntemi. Bu yöntemin geçerli olduğu ortamlarda çocuğun yaptığı her şey hoş görülür. Annebaba, çocuk ne isterse ve ne yaparsa kabul eder. Bu ortamlarda genelde evde sorun yok gibi gözükse de çocukların bitmek bilmeyen istekleri ebeveynlerin dayanma sınırlarını zorlayabilir ve bu sonsuz hoşgörü ortamı sert cezaların uygulandığı bir ortama dönüşebilir. Bu durumda hem aşırı hoşgörü, hem de sert cezalar birlikte kullanıldığı için çocuk tutarsızlık yaşar. Çocuk yaptıkları onaylanıyor mu yoksa onaylanmıyor mu anlayamaz. Örneğin, çocuk uzun bir müddet evde top oynamasına izin verilir daha sonra aynı şeyi yaptığında bunalan anne- baba ceza verebilir. İşte hem baskıcı hem de aşırı hoşgörü ortamları çocukların ileri yaşlarında nasıl birey olacaklarını da belirler. Uzmanlara göre bu tür "terbiye yöntemleri" davranışın neden yapıldığı konusunda çocuğa anlama imkanı sunmazken, verilen cezalar da istenmeyen davranışın değişmesine yol açmaz. Çünkü çocuk zaten cezasını çektiği için o davranışı bir kez daha yapma hakkı kazandığını söyler. Anne Çocuk Eğitim Vakfı Erken Çocukluk Eğitimi Birim Koordinatörü Canan Erman ve Baba Destek Birimi Koordinatörü Hasan Deniz bu durumun ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor.
Haberin fotoğrafları