kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Kadınların isyanı

SABAH gazetesi için özel bir karar alınsa ve bir sabah gazeteye geldiğimde hiçbir kadın çalışanımız işe gelmemiş olsa, elinize emin olun ki çok sıkıcı bir gazete geçerdi.
Kadın yöneticilerin, çalışanların erkekler kadar sesini duyurduğu, elinize aldığınız ürüne damgasını vurduğu bir gazete SABAH.
Kadın-erkek eşitliğinin ötesinde bir gerçeklik bu.
Elbette insanlar cinsiyetlerinden bağımsız olarak eşittir ama içinde bulunduğu topluma insanın kadın veya erkek kimliğiyle farklı katkıları vardır.
Kadın ve erkeğin birlikteliği insanoğlunun yerküre üzerindeki macerasının bu boyuta gelmesini sağlamıştır.
Elbette mülkiyet, miras gibi kaygılar kadının arka plana atılmasına, cinsel tercihinin tahakküm altına alınmasına yol açmıştır.
Çağdaş dünya bugün bu sorunları hızla aşmaktadır, henüz istenen düzeye ulaşılmış değildir ama bu hedefe doğru ilerlendiği tartışılmaz bir gerçektir.
Dün Çankaya Köşkü'nün salonunda çevreme bakarken aklımdan bunlar geçiverdi.
Çünkü erkeklerin egemen olduğu bir salonda bulunduğumu fark ettim.
Erkek egemenliğinin ötesinde bir tabloydu çünkü ev sahibesi Hayrünnisa Gül, kapıda bize bir "Hoş geldiniz" deme hakkından bile mahrumdu.
Bu tablo elbette sadece beni rahatsız etmedi.
Kadın hakları savunucusu Uçan Süpürge'nin temsilcisi Halime Güner de aynı duyguları paylaşıyordu ve bunu Cumhurbaşkanı'nın yüzüne karşı açıkça dile getirdi.
Uçan Süpürge temsilcisinin sertliğinde olmasa bile KADER ve Başkent Platformu temsilcileri de bu durumdan hoşnutsuzluklarını ifade ettiler.
İlk kez Çankaya'ya davet edilen kadın hakları savunucuları, Hayrünnisa Hanım'ın yokluğundan duyduğu rahatsızlığı, "Biz buradayken yanda bir kadının yalnız olmasını içime sindiremiyorum. Oysa bizde evin kapısını kadın açar, misafire o hoş geldin der" diyerek dile getirdi. Gül de eşinin yakında davetlerde olacağı mesajını verdi.
Evet, kabul etmemiz gerekir ki, seçimde halk Abdullah Gül'ün de içinde bulunduğu partiye ve temsilcilerine oy verdi.
Seçim tablosu ortaya çıktığında ise erkekler ödüllendirildi, kadınlar cezalandırıldı. Kadınları sürgüne yolladık.
Aslolan o kadınların bizlerle bir arada olması, Çankaya davetlerinde daha çok kadının bulunmasıdır aslında.
Çünkü hepimiz bir anlamda annemizin ve eşimizin eseriyizdir. Annemizin ve eşimizin incitilmesine katlanamayız, kimseden de böyle bir duruma katlanmasını talep edemeyiz.
Kendi siyasetimiz, anlayışımız yüzünden kadınları incitmekten, cezalandırmaktan vazgeçmemiz gerekir.
Abdullah Gül Cumhurbaşkanımızdır, Hayrünnisa Hanım da onun eşidir.
En az Cumhurbaşkanı'na gösterdiğimiz saygıyı hak etmektedir.