kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Eylül 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

6-7 Eylül olayları ve bugüne bakış

"Atatürk'ün evine bomba atıldı."
Artık MİT'e hizmet ettiği bilinen bir gazetecinin servis ettiği, yine gizli servise hizmet eden bir gazete yöneticisinin manşet yaptığı bu yalan haber, tarihimizin en karanlık sayfalarından birinin açılmasına yol açtı.
Beyoğlu'nda azınlıklara ait ev ve işyerleri zaten bir gece önceden işaretlenmişti.
Ertesi gün özel hazırlanmış serseriler güruhu sokaklara salındı ve tertipçilerin gösterdiği hedefler yerle bir edildi.
Saldırıdan nasibini alan yerler arasında kiliseler bile vardı.
İstanbul'daki 72 kilisenin 70'i tahrip edildi.
Milyonlarca dolarlık hasar meydana geldi, 13-16 arası Rum, bir Ermeni yurttaşımız hayatını kaybetti.
Korkunç olayların ardından binlerce Rum akın halinde Yunanistan'a göç etmek zorunda kaldı, İstanbul rengini, sesini yitirdi.
Bugün geri dönüp baktığımızda 6-7 Eylül olaylarının Lozan'da eksik kalan bir süreci tamamlamak üzere tezgahlandığını açıkça görüyoruz.
İstanbul Rumları mübadele kapsamına sokulamamış ve geride kalmıştır.
1955'teki olaylar zorunlu mübadele olarak nitelenebilir.
Ulus devleti yabancı unsurlarından ayıklama sürecinin bir parçasıydı 6-7 Eylül olayları.
Bugünün uluslararası hukuk anlayışı çerçevesinde dönemin yöneticilerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanması gerekirdi.
Yargılanmadıkları için benzer bir tezgah yıllar sonra Kahramanmaraş'ta ve Çorum'da devreye sokuldu.
Yine evler işaretlendi. Bu kez kurbanlar Alevi yurttaşlarımızdı.
Toplumu tek tipe sokmak isteyen ve bu amaçla kan dökmekten çekinmeyenler tarih boyunca var olmuştur elbette.
Bugün için çıkarmamız gereken ders ise şudur: Farklılıkları zenginlik değil de düşmanlık kaynağı olarak gösterdiğiniz sürece bu tip tehlikelere davetiye çıkarırsınız.
Günümüz dünyasında dünyanın hiçbir ülkesinin tek tip insanlardan oluşması mümkün değildir.
Demokratik sistemin hüneri, inancı, etnisitesi farklı insanları barış ve huzur içinde bir arada yaşatabilmektir.
Onun için düşmanlık tohumları atmaktan çekinmeyenlerin daha dikkatli olması gerekir.