kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Eylül 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
BALÇİÇEK PAMİR

Kırmızı ışıkta durmayın!

Sonunda biri söyledi. Çok şükür. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Başdanışmanı Kaya Toperi gazeteci Selin Ongun'un "Abdullah Gül'e ne tavsiye edersiniz?" sorusuna şöyle cevap verdi:
"Kırmızı ışıklarda durmayın derim."
Yıllardır etrafımdakilere aynı şeyi anlatacağım diye dilimde tüy bitti. Neymiş efendim? Cumhurbaşkanı kırmızı ışıkta durursa, marketten kendi alışverişini kendi yaparsa, ne bileyim korumasız gezerse, çok daha mütevazı gözükür, "Ben de halktan biriyim" mesajı verirmiş. Bu anlayışı benimseyen Cumhurbaşkanı Sezer döneminde uykularım kaçıyordu. "Ya saldırıya uğrarsa" diye. Ne yazık ki halkla bütünleşmenin marketten korumasız alışveriş yapmak olduğunu sananlarla anlaşamadım. Kendimden şüphe edecektim ki, Toperi imdadıma yetişti.
"Cumhurbaşkanı vatandaş gibi yaşayamaz. Güvenlik sorunu vardır. Kırmızı ışıklarda durmamalıdır. Diyelim durdu. Uzaktan biri arabanızı havaya uçurdu. Bir ülkeyi Cumhurbaşkansız bırakmaya hakkınız var mı?"
Doğru söze ne denir?
Halkla en çok bütünleşen isimlerden biri olan rahmetli Özal koruma ordusuyla gezmiyor muydu? Kendisine yapılan suikast teşebbüsünün hemen ardından konuşma yapması aslında ne kadar yürekli olduğunu göstermedi mi? Niye koruma o zaman?
Çünkü o makam başka bir makam! (Bu arada, Özal da içtenliği ve samimiyeti maalesef ayağında terliklerle askeri denetlemeye kadar vardırmıştı ya, neyse!)
Uzun lafın kısası bir vatandaş olarak Cumhurbaşkanı Gül'den biriki ricam var.
1-Kırmızı ışıkta durmayınız.
2-Kendi alışverişinizi kendiniz yapmayınız. Yapacak daha önemli işleriniz var.
"Köşk'te kadının adı yok" deniliyor.
Olan bitenden acayip rahatsız oluyorum.
Kaya Toperi yine güzel anlatıyor: "Bu ülke benim. Abdullah bey ülkemin Cumhurbaşkanı. Hanımefendi de ülkemin Cumhurbaşkanı'nın eşi. Bu durumdan hoşlanıp hoşlanmamak kişisel görüşümdür. Belirli bir saygıyı göstermek zorundayım. Karşılığında da benzer bir saygıyı beklemek de vatandaş olarak benim hakkım!"
Cumhurbaşkanı'ndan son ricam:
Köşk'ü kadınsızlaştırmayın!
Ne sahibesi de ne konukları açısından.