kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Eylül 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Erkek çocuklar üç kat risk altında

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
Balıklı Rum Hastanesi İnternet Bağımlılığı Servisi'nin sorumlusu Doç. Dr. Özkan Pektaş, internet bağımlılığıyla ilgili bilgi verdi:

* İnternet bağımlılığı çok sık görülüyor mu?
Sosyal ilişkilerin zayıflamasından, yalnızlık hissi ve depresyona kadar uzanan internet bağımlılığı; gelişen teknolojiyle birlikte 1990'ların ortalarından itibaren, her yaşta ve cinsiyette görülmeye başlandı. En çok risk grubu 12-18 yaş arasındaki ergenlerdir ve erkeklerde görülme sıklığı, kızlardan 2-3 kat daha fazladır. Yapılan bazı araştırmalara göre, tüm internet kullanıcılarının yüzde 1.8'i ila yüzde 3.5'i arası internet bağımlısı olarak nitelendiriliyor. Bunun yanı sıra risk altında olabileceği düşünülen kullanıcıların oranı ise tüm kullanıcıların yüzde 8.68'i ila yüzde 18.4'ünü oluşturuyor.

DEPRESYONA SOKUYOR
* İnternet bağımlılığına hangi psikiyatrik bozukluklar eşlik ediyor?

Yakın zamanda yapılan bir araştırma; internet bağımlılığı olan çocuklarda hiperaktivite ve dikkat bozukluğunun, ortalamanın yüzde 20'sinden fazla olduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca yapılan araştırmalara göre; günde 1 saatten fazla internet karşısında vakit geçirmek depresyonu ortalama yüzde 1, yalnızlık hissini ortalama yüzde 4 ve sosyal ilişki kaybını yüzde 2.7 oranında artırıyor. Bağımlılar, internete kendilerini kaptırıp, neyi ne kadar yediklerinin farkına varmıyor. Bunun sonucunda da aşırı kilo artışı ve obezite hayli sık karşımıza çıkıyor. Obezite, internet kullanan çocuklar ve gençlerde hayli yaygın.

* Bağımlılığın yararlı tarafları yok mu?
Bütün bu olumsuz etkilerinin yanı sıra, internet bağımlılığının yararlı olduğu durumlar da var. Sosyal fobisi olan, utangaç, içe dönük ve doğrudan iletişim kuramayan kişilerin internet aracılığıyla kendilerini daha rahat ifade ettikleri, sanal ortamda daha kolay arkadaş edindikleri ve bu arkadaşlıkları daha uzun süre devam ettirdikleri saptandı. Örneğin sosyal fobisi olan bir kişi; utanç verici duruma düşmekten, alay edilmekten, rezil olmaktan, beğenilmemekten ve reddedilmekten korkar. Dolayısıyla, insanlarla doğrudan iletişim kurmakta zorlanır. Bu durumda, bu tarz insanlar için sanal ortamda arkadaşlık kurmak ve kurulan bu arkadaşlığı devam ettirmek daha kolaydır. Fakat, her ne olursa olsun; aşırı düzeyde internet kullanımı, bu tarz çekingen, sosyal fobik ve içe dönük kişileri bile olumsuz etkiler. Bu insanlar, aşırı internet kullanımı yüzünden, diğer insanlarla ilişkilerini tamamen koparabilirler ve diğer uğraşlara (ev ödevi, uyku, alıştırma) yeteri kadar zaman ayıramaz hale gelebilirler. Kısacası, internet kullanımında şartlar ne olursa olsun, ölçüyü kaçırmamak gerekir!