kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Üzerimde emeği çoktur memlekete de çok olur

Ergun Aksoy
Ağabeyini sabırlı bir insan olarak tanımlayan Macit Gül anlatıyor: Evin en küçüğü ve haşarısı bendim. Benimle ilgilenmek ona düşerdi. Üzerimde emeği çok, ülke üzerinde de çok emeği olacağına inanıyorum..
İki aylık zorlu bir süreçten sonra Türkiye'nin 11 Cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül'ün bilinmeyen yönlerini yakınları, dostları ve arkadaşları SABAH'a anlatılar:

* MACİT GÜL (KARDEŞİ): Aramızda sekiz yaş var. Evin en küçüğü ben olduğum için biraz haşarı ve yaramazdım. O ise benim tersime çok sakin bir insandı. Haşarı olduğum için sürekli bana 'Annemizi, babamızı üzme' diye nasihat ederdi. Aramızdaki yaş farkından dolayı ondan çekinirdim. Şimdi de çekinirim. Bizi eğlendirir, yaramazlık yaptığımız zaman oyunlar oynar sustururdu. Biz birbirine bağlı bir aileyiz, ağabeyimle güzel bir çocukluk dönemi geçirdim. Üzerimde emeği çoktur, Cumhurbaşkanı olarak memleket üzerinde de çok emeği olacağına inanıyorum.

GÜZEL MENEMEN YAPAR

* RIFAT BESCELİ (ÇOCUKLUK VE EV ARKADAŞI):
Kayseri'de komşuyduk. O zamanlar birbirimizi tanırdık ama o kadar şamimi değildik. Üniversite okumak için İstanbul'a geldi. Birlikte ev tuttuk. Aynı evi 7- 8 yıl paylaştık. Çok uyumluyduk, diğer arkadaşlarımız uyumumuzu kıskanır, 'nasıl bu kadar uyumlusunuz' diye sorardı. Ev işlerini birlikte yapardık. Çamaşırımızı kendimiz yıkar, yemekleri yine kendimiz yapardık. Abdullah Bey, güzel menemen yapardı. Hanımlar kadar olmazsa bile ütüsü de iyiydi. Titiz ve giyimine önem verirdi. Sinirlendiğini pek hatırlamam. En azından yaşadığımız evin içinde. Hafta sonları Sarıyer, Emirgân'a gider kendimizce eğlenirdik.

* ŞAHİN ARIK (BERBERİ): Cumhurbaşkanımızın saçına son olarak 30 Ağustos törenleri öncesi şekil verdim. Dışişleri Konutu'na gittim. 10 günde bir tıraşa gelir. Kısa saçı hiç sevmez. Tıraşa geldiği zaman dükkânda müşteri varsa onlarla sohbet eder. Çok iyi bir insandır. Sohbetlerimizin büyük bölümünü futbol oluşturur. Ben koyu bir Galatasaraylıyım, kendisi ise Beşiktaşlı. Beşiktaş maçlarını kaçırmaz, iyi yorumlar yapar. Benim işyerlerim hep Çankaya Köşkü'nün çevresinde oldu. Yanından geçerken hep kendime acaba içi nasıldır' diye sorardım. Kısmet olursa artık içini de göreceğiz herhalde.

* MURAT MERCAN (AK PARTİ ESKİŞEHİR MİLLETVEKİLİ): Kendisiyle 14 yıl yakın mesai içinde bulundum. İş ortamında çok titizdir. Dedikoduyu hiç sevmez. Yanında çalışacağı insanları ehil kişilerden, liyakatı olanlardan seçer. İnsanlara çok değer verir.

'A TAKIMI' İLE ÇALIŞIR

* İRFAN GÜNDÜZ (AK PARTİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ):
Kayseri'den bu yana, 40 yıldır tanırım. Abdullah Bey'e yaklaştıkça sizi büyüler. Böyle bir kişiliği vardır. Oysa bazı insanlara yaklaştıkça gözünüzde küçülür. Dürüst bir insandır, olduğu gibi görünen bir arkadaşımızdır. En büyük özelliği, her zaman A takımı ile çalışmayı tercih etmesi. Bu insanların siyasi düşünceleri ne olursa olsun liyakat sahibi, başarılı ve ehil insanlarla çalışmayı hep prensip edinmiştir.
Haberin fotoğrafları