kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Ağustos 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Sanayi bu yapıyla nereye gider?

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu hemen her konuşmasında sanayi envanterinin çıkarılması gerektiğini söyler. Ona göre "sanayide ne üretiliyor, ne kadar üretiliyor, kaç kişi çalışıyor, ne kadar kapasite var", bunların bilinmemesi "cepheye sürülen ama ne kadar askeri ile cephanesi olduğunu" bilmeyen bir ordunun durumuna düşer.
Başarılı olabilmek için öncelikle elindeki gücü bileceksin. Devlet bu işi ağırdan alınca TOBB kendi bünyesinde kapasite raporu alan sanayi şirketlerinin bir veri tabanını oluşturmuş. Bu bir yerde ve bir ölçüde sanayi envanteri de oluyor tabii. Elbette tamamlanmak ve eksikliklerin giderilmesi şartıyla.

- Sanayi yapısının söylediği- Bu haliyle bile bize sanayi sektörü hakkında bir ön bilgi verebilecek durumda. Çünkü 71 bin 66 şirkete kadar çıkmış. Türkiye'deki toplam şirket sayısının 234 bin olduğu dikkate alınırsa en azından üçte birine varılmış. Üstelik şirketlerin hepsi sanayi şirketi de değil.
- TOBB Veri Tabanı'na göre, sanayi tam olarak tekstil ve konfeksiyon sektörünün hakimiyetinde değil. Çünkü sanayi şirketlerinin yüzde 21.29'u tekstil ve konfeksiyon. Buna karşılık yüzde 22.11'i gıda ve içki sektöründe. Ancak daha ilginci metal eşya ve makine ile ulaşım aracı sektörünün yüzde 20.09 ile Türkiye'nin en yoğun ilk üç sektörü arasına girmesi, tekstili yakalaması. Bu olumlu bir aşama. Türkiye'nin belli bir sanayi gücünün olduğunun da göstergesi.
- Ancak olumsuzluk bu üç sektörde oluşan yoğunlaşma. Toplam sanayi içindeki paylarının yüzde 64 gibi yüksek bir orana çıkması. Bu da bize sanayide çeşitliliğin olmadığını, başka güçlü sektörlerin bulunmadığını gösteriyor. İhracat da bu üç sektör üzerine oturmuş. Yani Türkiye dünya pazarlarında ancak bu sektörlerin gücü kadar yarışabilir. Dış tıcaret açığının büyümesi ve rekabet gücünün azalması da buna işaret ediyor. Yüzde 64'ün içinde yer alan iki sektörün Türkiye'de uzun vadeli geleceği pek iyi görünmüyor. Teknoloji veya geleceği olan sektörlerde bir yoğunlaşma olsaydı sorun yoktu.

- Değiştirme fırsatı- Sanayi veri tabanı bu noksan haliyle bile Türkiye'nin sektör çeşitlemesine gitmesi, dünyada geçerliliği olan yeni sektörler yaratması gereğini ortaya koyuyor. Yeni hükümetin ekonomiye ince ayar çekecek, mikro reformlara ve teşvik sisteminde düzeltmeye gidecek olması da, bu amaca ulaşmada bir fırsat olabilir.

- Sonuç "Hayat yaşayanlarındır ve yaşayan kimse değişikliklere hazır olmalıdır." Goethe