Türk futbol tarihinde rezaletin son perdesi

Yıllardan 2007, günlerden Ağustos'un 28'i. Türkiye Futbol Federasyonu bırakın Türk futbol tarihini, dünya futbol literatürüne kara bir leke olarak geçecek skandal bir karar verdi. Sahaya atlayan seyirciler nedeniyle tatil edilmiş olan TrabzonsporSivasspor maçı tarafsız sahada yeniden oynanacaktı. Yani diğer bir deyimle futbol federasyonu bir gayrimeşru hareketi meşrulaştırmak için günlerce bekledi ve sonunda buram buram eyyam kokan Türk futbolunun zaten çıkmış çivilerini yerinden kopartıp alan bir karara imza attı. Bundan böyle maçın hangi dakikasında olursa olsun sekiz on seyirci sahaya atladığında ve rakip takım oyuncularını tokatladığında hakemin maçı tatil etme hakkı yok. Çünkü sahaya atlayıp da rakip oyuncuları tokatladıklarında şayet hakem maçı tatil ederse maç yeniden oynanacak. Örneğin maçın son dakikası ve ev sahibi takım mağlup. 10 tane kendini bilmezi sahaya sürün rakip santrforu, rakip kaleciyi tokatlasınlar ve maç da tatil edilsin. Fark etmez maç yeniden 00'dan nasıl olsa başlayacak. Bundan birkaç ay önce Danimarka'da bir maç oynandı. Kopenhag'ta Danimarkaİsveç maçının 89. dakikasında alkolü fazla kaçırdığı daha sonra öğrenilen, tombul bir Danimarkalı sahaya girdi. Danimarkalı seyirci, Rosenberg'in midesine yumruk atan Poulsen'e kırmızı kart gösteren ve Danimarka aleyhine de haklı bir penaltı çalan maçın Alman hakemi Herbert Fandel'i hafifçe tokatladı. Güvenlik güçleri de adamı hemen pasifize ettiler. Peki Alman hakem ne yaptı? Penaltıyı bile attırmadan çaldı düdüğü, girdi içeri. UEFA da pek tabi ki Danimarka'ya acımadı. 33 iken tatil edilen karşılaşmanın ardından basıverdi Danimarka'ya hükmen mağlubiyeti, dünya futbolunu kurtarıverdi. Ama işin asıl ilginç olanı Danimarka Futbol Federasyonu'nun yaptığı açıklamaydı. Sağduyulu bir Avrupa ülkesinin federasyonu "Seyircimizin yaptığı çok çirkindi, verilecek cezaya saygı duyuyoruz" deyiverdiler.

DEMİRLEK'E MAÇ VERECEK BABAYİĞİT TANIMIYORUM
Kopenhag kriterlerini uygulamaya çalışan 3. dünya ülkesi olan bizler kendimizi yakıyoruz. İşin ilginç tarafı da şu. Ben bundan böyle bu ülkede hakem Bülent Demirlek'e de maç verecek babayiğit tanımıyorum. Çünkü bundan böyle hakem Demirlek hangi maçı yönetirse yönetsin sahaya seyirciler girecek, Bülent'e, rakip oyunculara Allah ne verdiyse girişecekler, ama Bülent, "Devam" diyecek.
Maalesef Haluk Ulusoy federasyonu hemşehricilik uğruna hem kendilerini hem de Türk futbolunu bitirdiler. Popülist felsefeler zaten yolun sonuna gelmiş federasyonumuzu bundan böyle işin içinden çıkılamayacak durumlara sokacak.
Bu karar için söylenebilecek bir tek cümle olabilir: "Rezaletin son perdesi."