Londra'dan bir 'faili meçhul' manzarası

Evren Anıl, Londra'da ablası Elif Anıl'ın kullandığı araç ışıklarda durduğu sırada camdan içeri yarısı yenmiş çikolata atan iki siyahi gençle girdiği mücadelede başını duvara çarpınca beyin kanaması geçirdi. Kaldırıldığı hastanede, verdiği yaşam mücadelesinin sekizinci gününde hayatını kaybetti. 23 yaşında gencecik oğullarını kaybetmenin acısını başka ailelerin yaşamamasını dileyen Evren Anıl'ın ailesi, çetelere karşı yumuşak kalan kanunların daha sıkı tutulmasını istiyor. Anıl'ın ölüm sebebi cinayetti. İngiltere'de kanunlar gereğince cinayet kurbanlarının adli tıp otopsi raporunun hazırlanması için, hastane morgunda 28 gün kalması gerekiyor. Bu süre ailenin acısını gün geçtikçe artırıyor. Anıl ailesi 5 Ağustos'ta kaybettikleri oğullarının bir an önce defnedilmesi için uğraşıyor. Baba Niyazi Anıl, otopsiyi beklediklerini belirterek şunları söyledi: "Raporu beklerken biz her gün ölüp dirildik. Bu bize acı veriyor. Konsolosluk ve elçilik geldi... Adli tıp ile konuştular ama yetkili kişi karşılarına çıkmıyor, sekreteri çıkıyor. Örf ve adetlerimize göre defnedilmesi için 3-4 günü geçmemesi lazım. Ama bu süre çoktan aşıldı." Cenaze adli tıptan teslim alındıktan sonra Londra'daki iki mezarlıktan birine defnedileceğini belirten Niyazi Anıl, "Ailece hep buradayız. Buraya defnetmek daha iyi olacak," diyor. Aslen Elazığlı olduklarını belirten Evren Anıl'ın dedesi Sabri Anıl, İstanbul'dan kızı Güler Yılmaz ile Londra'ya geldi. Bir gün içinde pasaport ve vize alarak kendini Londra'da bulduğunu belirten Sabri Anıl, "Cenaze defnedilene kadar kalacağım. Cenazesi memleketine götürülsün istedim ama ailesi buna razı olmuyor. Çünkü burada olursa her zaman ziyaret edebilirler. Onlar artık buralı.. Allah bize gösterdiği bu acıyı başka kimseye göstermesin. Torun acısı çok büyük," dedi. Evren Anıl saldırıya uğradığı sırada yanında olan ablası Elif Anıl, "Kardeşimin bu kadar sevilmesinden gurur duyuyorum. Ne kadar sevildiği kendisi için düzenlenen yürüyüşe katılan insanlardan belli. O, mükemmel bir çocuktu. Hep başkaları için yaşardı. Hep huzur arıyordu. Hep huzur bulmayı istiyordu kardeşim. Huzuru buldu gerçekten. Hayatı, insanları, çocukları, eğitim vermeyi çok seviyordu," diyor. Evren Anıl'ın dinle yakın ilgili bir gençti. Dört Hıristiyan arkadaşını Müslüman yapmış. Ablasının anlattıklarına göre arkadaşlarıyla Türkiye'ye gelmiş ve ülkesini ve Müslümanlığı anlatmış.

DİNİNE BAĞLIYDI
"Türkiye'de yaptığı konuşmalarla çocuklar kararlarını verdi. O çocuklar artık namazında niyazındalar," diyor abla Elif Anıl. Evren'in dini inançlarına bağlı biri olduğunu belirten ağabeyi Özgür Anıl, kardeşinin beş vakit namaz kıldığını ve dini konferanslara konuşmacı olarak katıldığını ekliyor: "Kingston'da Imperial Üniversitesi'nde yaklaşık bin kişiye hitap etti. Bu bin kişinin çoğunluğu İngiliz'di."