Meslekte etik!

Neredeyse 40 yıla dayanan meslekğimde hem alaylı hem mektepliyim. Ayrıca ustaçırak statüsüne de gönülden bağlıyımdır. Bu meslekte iki şey öğrendim. Birincisi meslekte kıdem, ikincisi çalıştığın kurumda kıdem.
Bu gelenek genç müdürler tarafından bazen ciddiye alınmasa da bu böyledir. Şunun için yazıyorum. Milliyet Namık Sevik usta döneminde spor yazarlığının sanki kabesi gibiydi. Ama şimdi öyle mi? Sevik terbiyesi ile yetişen babadan gazeteci sevgili Cem Şengül'ün yönettiği spor servisi, Milliyet'in birinci sayfasından 'Süper Lige süper kadro' diye anons yaptı. Fotoğraf sıralamasında kendisini de başa koydu. Usul böyledir; müdür en başta olur. Doğrusu da budur ama ben hiç yapmadım. Hep ustaları baş köşeye aldım. Beni inciten nokta fotoğraftaki sıralamaydı. Milliyet'e bir ömür veren Ercan Güven ve Atilla Gökçe ortalarda, muhabiryazarlığın iki yüz akı Bilal Meşe ve Halil Özer sonda. Türk futboluna hayatını vermiş bir Erdoğan Şenay sonlarda, torpille gökten inenler ise baş köşede.
İtirazım şurada: Her gazete hata yapar ama Şengül gibi babadan gazeteci Şengül'ün böyle bir hata yapmaya ve Milliyet'in geleneklerini ayaklar altına almaya hiç hakkı yoktur.