kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Ağustos 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Martta ikinci referandum

1982 Anayasası kabul edildiği günden bu yana 12 kez değişikliğe uğradı. Böylece toplam 177 maddeden oluşan Anayasa'nın 80'den fazla maddesinde değişiklik yapıldı.
Hatta, bazı maddeleri birden fazla kez değiştirildi.
Son olarak 21 Ekim'deki referandumda da kabul edilirse, Anayasa çeyrek asır içinde 13'üncü değişikliğine uğramış olacak.
Tabii bunun öncesinde, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesine ilişkin bir değişiklik zorunluluğu daha ortaya çıkmazsa...
İktidar partisinin kararı bu kadar sık aralıklarla değişime uğrayan Anayasa'da daha köklü değişime gitmek.
Hükümet, Prof. Ergun Özbudun ve arkadaşları tarafından hazırlanıp AK Parti'ye sunulan Anayasa değişiklik taslağı üzerindeki çalışmayı süratle bitirme kararlılığında.
Ancak AKP'nin hedefi, Anayasa'yı Meclis'teki partiler arasında oluşacak bir Uzlaşma Komisyonu aracılığıyla değiştirmek değil.
Hedef, Prof. Özbudun ve arkadaşlarının hazırladığı paketi çerçeve kabul ederek, partide oluşturulan heyet tarafından son şeklini vermek ve kamuoyunda tartışmaya açmak.
Diğer siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarını da Anayasa değişikliği konusunda bu platformda tartışmaya davet etmek.
Son şeklini aldıktan sonra da Meclis'e sunup Anayasa Komisyonu ve Genel Kurul'a süratle sunulmasını sağlamak.

İkinci referandum
Başbakan'ın da önceki gün Uğur Dündar'ın televizyon programında söylediği gibi AK Parti'nin hedefi bu noktada da bitmiyor.
Amaçları, Anayasa değişikliğini, Meclis'te gerekli destek sağlanacak gibi olsa dahi her şart altında 2008 başında; en geç de Mart ayında halkoyuna sunmak.
Eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek, referandumla Anayasa değişikliği kararlarının gerekçesini şöyle açıkladı:
"Esas kurucu irade halkın iradesidir; tartışmaları bitirmek için Anayasa değişikliğinin halk tarafından oylanmasında da fayda var."
Örnek olarak da AB Anayasası'nı gösterdi; bazı ülkelerin değişikliği parlamentolarına sunduklarını, Fransa gibi bazı ülkelerin de halkoyuna götürdüklerini anımsattı.

"Tahakküm..."
İktidar partisi meseleye böyle baksa da muhalefetin tepkisini çekecek gibi görünüyor.
Nitekim dün hem CHP, hem de MHP gruplarından tepki vardı.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Anayasa Meclis'te görüşülmeden ve Cumhurbaşkanı'nın onayına sunulmadan, "referanduma götüreceğiz" açıklaması yapılmasını eleştirdi.
Bunun hem Meclis, hem de Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini tahakküm altına almak olarak değerlendirip ekledi:
"Nelerin pazarlığının önceden yapıldığını da görmüş olduk..."
Her ne kadar "Anayasa'nın halkoyuyla kabulü daha sağlıklı olur" görüşü dile getirilmiş olsa da sonuçta baştan böyle bir eğilim belirlemek ilerde çıkacak bazı sıkıntıları da bugünden kabul etmek olur.
Meclis bu dönem yüzde 85 ile en yüksek temsil oranına ulaştı.
Yasama görevini yürüten Meclis'te uzlaşı aramak varken, nasıl bir sonuçla karşılaşılacağı veya başka sorunları da beraberinde sürükleyeceği belli bir sürece girmenin sakıncalarını da görmek gerek.