kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Ağustos 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Şarap soslu politika

Bir zamanlar "haberleşme" de zordu, "iletişim" de.
Ve hâkimler, savcılar "Adalet Bakanlığı'na bağlıydı."
İşte o tarihlerde "seçime gölge düşmesin diye", seçim öncesi "3 bakan" istifa ederdi.
Yerlerine "bağımsızlar" atanırdı.
Bu uygulama 1980 öncesinde
"şöyle" yürürdü.
"Siyasetçi bakan" istifa edince yerine bir "bağımsız milletvekili"
getirilirdi.
1983 seçimlerinden sonra ise... Özal döneminde bir "uyanıklık"
modası başladı.
"Partili bakan" görevi bıraktı. Yerine bir "bürokrat" oturtuldu.
Kimi bakan seçimden önce istifasını verince yerine "müsteşarını" getirdi. Kimi "genel müdürünü."
Ve zaman zaman "şu" oldu:
Eski bakan, bakanlığı "evinden idare etti."
Şimdi madem bir Anayasa değişikliğinden bahsediliyor, öyleyse "bu saçmalığa bir son verilsin."
Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları seçimden önce istifa etmeye mecbur bırakılmasın.
Yani Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ve Binali Yıldırım bakanlığa devam etselerdi "seçime gölge mi düşecekti?"
"Seçimin sonucu mu değişecekti?"
İçişleri Bakanlığı koltuğunda Abdülkadir Aksu gibi "deneyimli bir siyasetçi" oturmaya devam etseydi "son günlerin magazin konusu haline gelen şarap soslu vali tayini krizi" yaşanır mıydı?
Lütfi Yiğenoğlu "başarılı Muğla valisiydi."
"Siyasete" kurban edilip, merkeze çekilmişti. Yıllar sonra Danıştay kararıyla göreve iade edildi.
Temel Koçaklar Mardin'in gelmiş geçmiş en başarılı valisiydi. Muğla'ya atandı. Başarısına başarı kattı.
Ama "Danıştay kararının da uygulanması" gerekliydi. Eğer İçişleri'nde Abdülkadir bey olsaydı "yağdan kıl çeker gibi" Yiğenoğlu'nu da Koçaklar'ı da "incitmeden" bir formül bulur, işin içinden çıkardı.
"Bağımsız" İçişleri Bakanı Osman Güneş'e de yazık oldu.
Kariyeri "bir tabak makarna ile" harcanmak istendi.
Artık "bu saçmalık" Anayasa'da yer almamalı. Ayrıca "bir çift söz" de siyasetçi sınıfına:
Hem "seçilmişin dediği olacak" der durursunuz...
Hem de "seçilmişin oturması gereken koltuğa bürokratınızı oturtursunuz."
Bu ne perhiz, bu ne şarap soslu makarna?