kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Ağustos 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
SİNAN AKYÜZ
Kadınlar&erkekler&ilişkiler

Seks and the Bizim City!..

Kariyer sahibi, çekici ve her anlamda bağımsız 4 New York'lu kadının hayatını anlatan 'Sex and the City' dizisini herhalde bilmeyeniniz yoktur. Yalan yok! Ben diziyi hiç seyretmedim ama kitabını okudum. O günden sonra maalesef ki ezberim bozuldu. Akıl hocamız Haydar Dümen'in dümen suyuyla meğerse yıllarca boşuna yol almışız. Hocamız bizi köpürttükçe köpürtmüş. Hiç unutmam. Vajinismus olan kadının birine demişti ki: "Korkma! Önce bir parmakla işe başla, sonra iki parmak devam et." Ön sevişmeyi bilmeyen erkeğinin birine de şunu söylemişti: "Endişelenme! En önemlisi frekansı veren düğmeye basmayı bilmektir." Sonra ne mi oldu? 'Sex and the City' adlı dizi sayesinde Amerika'yı yeniden keşfettik! Haydar Hoca'dan kurtulduk! New York'lu kadınların ne kadar özgür yaşadıklarını öğrendik. O günden sonra da kararımızı verdik. Amerikan orijinli 'Made in Turkey!' hayatlar yaşamaya başladık. Hatta adını bile uyarlayıp koyduk. 'Seks and the Bizim City.'

BASİT KADIN!
Sonra ne mi yaptık? İşi çığırından çıkartıp 'tek gecelik ilişkiler!' yaşamaya başladık. Hatta bazı kadınlarımız, cinselliği cömertçe kullanmaya başladı. Peki ya erkek milleti derseniz; onlar zaten bu işe dünden razıydı. "Erkeklerin istediği bir gözdü, kadınlar verdi iki göz!" Şimdi hakikatten merak etmiyor değilim. İstanbul'da seks nasıl yaşanıyor? İstanbullu bazı kadınlar ya da erkekler seks partnerlerini nerede, nasıl buluyorlar? İlişkilerini ne kadar özgürce yaşayabiliyorlar? Kadınlar da artık bağlanmak, özlemek ve takıntı gibi artçı şoklar yaşamadan canlarının istediğiyle yatabiliyorlar mı? Geçen gece, Boğaz'daki çok ünlü bir gece kulübümüzde bunu daha iyi gözlemledim. Çünkü, o gece mekana tek gelenler 'çiftleşip!' çıkıyorlardı. Geceye ve sekse birlikte "Merhaba!" diyorlardı. Tıpkı İngilizler gibi, tıpkı Amerikalılar gibi, tıpkı Fransızlar gibi... Ama gelin görün ki, o günün sabahı herkes kendi yoluna gitmesi gerekirken bizde her nedense işler sarpa sarıyor. Çünkü özgür kadın, hiç tanımadığı erkeğe 'aşık!' oluyor. Yatakta çırılçıplak, durumu kurtarmaya çalışırken de şunu söylüyor: "Yanlış anlama ama ben senin bildiğin o basit kadınlarından biri değilim!" Benim de anlamadığım şu: Özgür ilişkilerin sonu bizde neden 'Türk işi!' biter ki? Ya da bir kadın diğer kadına neden 'basit kadın!' der ki?