kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Ağustos 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
21 yaşındaki Zeynep, Diyarbakır’dan Arifağa Köyü’ne fındık toplamaya gelmiş. Her gün fındık toplamasına rağmen Zeynep’in kurukafalı bilekliği, şehirlerdeki yaşıtlarının taktığı ile aynı.

Fındığın gölgesindeki hayatlar

UĞUR CAN
Mevsimlik bir iş onlarınki. Yerlerinden yurtlarından ekmek parası için ayrılıp düşüyorlar Karadeniz'in dağlık yollarına. Kimi kafile kazasız belasız varıyor gideceği yere, kimi ise sıkış tıkış bindikleri minibüsün geçirdiği trafik kazası ile yansıyor haber bültenlerine. Hayatın bütün zorluklarına rağmen ne renklerinden vazgeçmişler ne de güzelliklerinden.....
Her yılın temmuz sonu ağustos başı, Karadeniz bölgesi için fındık toplama mevsimi gelir. Bir telaştır başlar, kilometrelerce öteden mevsimlik işçiler getirilir. Kimi kafile kazasız belasız ulaşır gideceği yere, kimisi ise sıkış tıkış bindikleri minibüsün geçirdiği trafik kazası ile yansır haber bültenlerine. Fındık işçilerinin zor yaşamlarını görüntülemek için Sakarya'nın Kaynarca ilçesine doğru yola çıkıyorum. Bu tarihlerde en çok mevsimlik işçi çalıştıran il olan Sakarya'ya ortalama 10 bin işçi geliyor. Kaynarca'nın Arifağa Köyü muhtarı Bekir Poyraz'ın arazisinde ilerliyorum. Boyları iki metreyi geçmeyen fındık ağaçlarının arasından tüm yoksulluklarına rağmen üzerlerine giydikleri rengârenk kıyafetleri ile fındık toplayan kadınları seçebiliyorum. Her birinin üzerlerindeki renklerden, başörtü işlemelerinden hangi yöreden geldiklerini tahmin edebiliyorum. Şimdi de Sakarya'nın fındık bahçelerine katmışlar renklerini. Bütün zorluklara rağmen ne renklerinden vazgeçmişler ne de güzelliklerinden. Kimi evli, kimi nişanlı, kimi de daha evlenme çağına bile gelmemiş. Ama her yıl olduğu gibi bin bir zorlukla gelmişler Sakarya'ya. Kadınlar için yaşam daha zor bu topraklarda.

SESSİZCE İTAAT EDİYORLAR
Fındık bahçelerinde paydos olduğunda derme çatma kurulan çadırlarda yemek hazırlıyor, ardından da yenilen yemeğin bulaşığını yıkıyorlar. Tüm bu zor koşullara rağmen ne yüzlerindeki gülümsemeden, ne de gözlerindeki parıltıdan eksilme yok. Sessizce itaat ediyorlar alışılagelmişliğe. Sık aralıklarla dikilmiş fındık ağaçları içinden yanık bir türkü sesi çekiyor dikkatimi. Sesin sahibi fındık işçilerinin 'çavuş' diye tabir ettikleri Salih Kayar'dan başkası değil. Utangaç biri Salih Çavuş. Ancak neden geldiğimizi merak etmekten geri de kalmıyor. Konuştukça rahatlıyor ve hikâyesini anlatıyor. Diyarbakır'ın Dicle ilçesinden 26 saat süren bir yolculuğun sonunda gelmiş Kaynarca'ya. 68 yaşında ve 10 yıldır bu topraklarda fındık topluyor. Geride kimlerini bırakmamış ki? Salih Çavuş'un yanından ayrılıp Hendek'e doğru yola çıkıyorum aslında her yerdeler mevsimlik işçiler. Belki isimleri farklı, geldikleri yer farklı ama hikâyeleri aynı insanları fotoğraflamaya gidiyorum...
Haberin fotoğrafları