kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Ağustos 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Promosyon mu, tesadüf mü?

Seda Sayan ile Tamer Karadağlı yeni sezonda Star TV'de yayınlanacak "Fedai" adlı dizide başrolü paylaşacaklar. Haberi alır almaz, gözümün önünde Bülent Ersoy ile Armağan Uzun'un aşk trafiği ve geçen yıla damgasını vuran İbrahim Tatlıses ile Hülya Avşar'ın kameralar önündeki "sahte flörtü" canlandı. Tesadüfe bakın ki, Armağan Uzun'un Diva ile evlendikten 20 gün sonra İzmir'de bir genç kızla sarmaş dolaş yakalanması, Bülent Ersoy'un yeni başlayan şov programına rast gelmişti. İbrahim Tatlıses ile Hülya Avşar da geçen sezon birbirleriyle flört ediyormuş gibi yapıp, programlarının reytinglerini tavana vurdurmuşlardı. Eh, Seda Sayan ile Tamer Karadağlı arasındaki aşk dedikoduları da neredeyse bir aydır manşetlerden inmiyor. Durum böyle olunca, insan ister istemez, "Bunlar birer tesadüf mü, yoksa aşk üzerinden reyting promosyonu mu?" diye düşünmeden edemiyor. Eskiden olsa, "Koca yıldızların reklama ihtiyacı mı var?" deyip, bu düşünceleri aklımızdan kovalardık. Ama reyting ormanındaki çetin rekabet, yıldız filan dinlemiyor. Son bir kaç yıla bakın. Nice Yeşilçam devleri ve parlak sahne yıldızları, tutmayan dizileriyle, programlarıyla koca çınarlar gibi devrilmedi mi? Demem o ki, "reyting" herkesin zorunlu ihtiyacı! Aslında yöntem, eski Yeşilçam filmlerine kadar uzanır. Filmin gişesi düşünülerek, başrol oyuncuları arasında hemen bir aşk hikayesi uydurulur, bunlar da Ses Mecmuası gibi dönemin etkin magazin dergilerinde sayfa sayfa işlenirdi. Daha sonraları aynı yöntem dizileri tutturmak için de kullanıldı. Günümüzde bile reytingler düşmeye yüz tutunca, başrol oyuncuları arasında hemen bir "yakınlaşma" peydahlanıyor ve seyirci "havaya sokulmaya" çalışılıyor... Müzik dünyasının da bu "promosyon" çalışmalarından geri durduğu yok. Albümü çıkacak sanatçı, ya eşinden/sevgilisinden ayrılıyor ya yeni bir aşka yelken açıyor ya da eski yavuklusuna geri dönüyor. Şov dünyasının promosyon kokulu uçucu aşkları sanırım hepimizi zehirlemeye başladı. Artık takip edilemez hale gelen ayrılıp, barışmalar, ihanetler, geri dönüşler sıradan insanların aşka inançlarını da törpülüyor. Her hafta sevgili değiştiren şarkıcının mikrofon başındaki sevda nağmeleri artık kimseleri inandırmıyor. Dizide, sevgilisine romantik bakış fırlatan oyuncunun, magazin sayfalarındaki playboyluk serüvenleri, her şeyin "rol" olduğunu iyice yüzümüze çarpıyor. Geçen yıl "Aşk Tedavülden Kalkmadan" diye bir şiir kitabı yayınlamıştım. Sanırım geç kaldım!..