kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Ağustos 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Yağmur iyiydi ama fazlası sel oldu, boğulduk

Seçim sonrasında iş dünyasının yeni döneme ilişkin beklenti ve öngörülerini alma sırasında Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince vardı. Bitişikte soru ve yanıtları da bulacağınız bu görüşmede Ersin Özince ile küresel dalgalanmayı ve bunun Türkiye'ye etkilerini ve tabiki yeni dönemde yapılacakları konuştuk. Özince önce küresel dalgalanmaya bir tanımlama getirdi, ardından bu sorunun nasıl aşılabileceğine ilişkin görüşünü ortaya koydu.
Şu anda dünyada aşırı risk alanların, hedge fonların herkes tarafından cezalandırılmakta olduğunu belirten Özince, "Yağmur iyidir. Ama fazlası sel oluyor ve bunun içinde boğuluyorsun. Küresel piyasalarda şu anda yaşanmakta olan da bu. Aşırı risk alma ve para bolluğu içinde bazı boğulma olayları gerçekleşiyor" dedi.

- Önce teşhis- Ersin Özince, "Problemi olanlar ortaya çıkmadan, büyüklükler belirlenmeden doğru teşhis konulmaz. Teşhis olmadan da tedavi başlamaz. O zamana kadar da sorun ortadan kalkmaz" görüşünde. Ama ilk izlenimlerine göre sorun ciddi ve esasa dayanan bir sorun. Konuşulan rakamlar da büyük.
Bu dalgalanmanın tasarruf sahiplerine sirayet ettikçe küresel bazda önlem alma baskısı da yaratacağını ve hedge fonların standartlara kavuşturulmasının hızlanacağını belirten Ersin Özince çözümün globalleşen sermaye piyasası araçlarının gözetimini, denetimini ve düzenleyiciliğini yapacak bir yapının ve düzenin oluşturulmasından geçtiğini düşünüyor. Bunu da IMF veya BIS gibi kurumlar, devletler ve G7'nin belirleyeceği yeni bir kurumun yapabileceğine işaret ediyor.

- Türkiye'ye etkisi- Ersin Özince küresel dalgalanmadan reel sektörün dış borçlanması nedeniyle olumsuz etkilenmesinin sınırlı olabileceğini düşünüyor. Çünkü, alınan borçların önemli bir kısmının zaten geçmişten beri belli bir karşılığının olduğu biliniyor. Dış borçların bir bölümü de büyük şirketler tarafından uygun koşullu ve uzun vadeli alınmış. Bir bölümü ise zaten proje kredileri. Yani bu kategorilerde sorun yok. Sorun olabilecek kısım ise spekülatif amaçlı kullanılan, açık pozisyon taşınan, döviz geliri olmayanlar tarafından alınan dış borçlarda ortaya çıkabilecek.
Bu dalgalanmada Türkiye'nin kontrolündeki unsurları en iyi şekilde yönetmesi gerektiğini belirten Özince, bunun adresinin reformlar ve iş yapma altyapısının düzeltilmesi olduğunu vurguluyor. Ona göre dalgalanmada ve yüksek faiz ortamında bile iş yapılabilir.
Özince ile görüşmemizden edindiğim izlenim aşırı iyimser olmadığı gibi kötümser de olmadığı şeklinde.