Yılmaz Özdil gerçeği

Art arda talihsiz olaylar yaşadık. Patronaj sorunu yaşadık, yaşıyoruz.
Şu anda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun sahipliğinde çıkıyoruz. Gazetemiz 1 Nisan'dan beri TMSF malı.
Ancak bu zorunluluktan kaynaklanan mali bir sahiplik.
Bu durum nedeniyle zaman zaman asılsız suçlamalarla karşılaşıyor, haksız eleştirilere maruz kalıyoruz.
Hemen altını çizeyim:
Biz göreve geldiğimiz süre içinde dünya görüşü ve duruşu ne olursa olsun, bir tek yazarımızın işine son vermedik.
Kendi kararıyla gazeteden ayrılan yazarlarımız oldu.
Bu arkadaşlarımızdan biri de iktidara karşı en sert eleştirileri yapan Yılmaz Özdil'di.
Özdil'in yazılarına bir tek gün müdahale etmedik.
Aylarca birlikte çalıştık, bildiği ve inandığı gibi yazdı.
Sonuçta da profesyonel bir tercih yaptı ve meslek yaşamını Hürriyet gazetesinde sürdürme kararı aldı.
Bu saygı duyulacak bir tercih.
Gazeteciler de sonunda huzur ve maaş için çalışan insanlardır ve zaman zaman profesyonel tercihler yaparlar.
Ancak bizim için sık sık "TMSF kontrolündeki SABAH" terimini kullananlar bu gerçeği görmezden geldi.
Bundan sonra SABAH'la ilgili yazı yazanların "devlet memuru" tanımı kullanmada daha dikkatli olacağını hissediyorum.
Dediğim gibi, onların devlet memuru dediği gazete çalışanları, aynı fikirde olmadıkları yazarların ifade özgürlüğüne ve yazma hakkına müdahalede bulunmadı, bulunmayacak.