kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Ağustos 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN

Kötü sürücünün cezası bize

SİGORTA artık hepimizin hayatını bir parçası. Ancak son dönemde özellikle kasko fiyatları ile ilgili kulağıma çeşitli şikayetler geliyor. Sadece birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Aynı sıkıntıyı yaşayanların da böylece tercümanı olurum belki.
Sigorta acentasından arayan bir görevli arkadaşıma mutlu haberi veriyor: "Kasko ve trafik sigortasının yenilenme dönemi geldi. Bu yıl yüzde 50 hasarsızlık indiriminiz var."
Yüzde 50 indirimi duyan arkadaş doğal olarak geçen yıla göre daha düşük bir ücret ödeyeceği için rahat ve mutlu. Yine de adet yerini bulsun diye "Ne kadar ödeyeceğim" diye soruyor. Söylenen fiyat geçen yılla hemen hemen aynı.
Çünkü kaskoya yüzde 20 zam yapılmış. Dikkatinizi çekiyorum. Bu oran sadece bir yıllık zammı ifade ediyor. Kasko, sigortacıların en çok şikayetçi oldukları üründür. Toplanan primler ile ödenen hasarlar arasında zaman zaman sigorta şirketinin aleyhine durumlar olduğunu görüyorum. Ancak bunun yükünü yıllarca otomobilini kaza yapmadan kullananlara ödetmek ne kadar doğru anlayamıyorum. Bankalar şirketlere kredi verirken daha güçlü bilançosu olanlara daha iyi şartları sağlayabiliyor. Peki sigorta için neden böyle olmasın?
Otomobili sigortalamak yerine şirketler neden sürücüleri sigortalamayı seçmiyor? ABD'de bir trafik cezası ya da ufak bir kaza sürücüyü endişendiriyor. Çünkü sigorta yaptırmaya gittiğinde ceza puanlarını ona ekstra maliyet olacağını biliyor. Ancak Türkiye'de kaza yapan hem de kendi hatası olduğu trafik raporuyla belgelenen biri aynı şekilde gidip yeni bir otomobil alıp sigortasını herkes ile aynı fiyattan yaptırabiliyor.
Buradan sigorta şirketlerine sesleniyorum: Sizlerin de sistem nedeniyle yaşadığınız sorunlarınız var. Söylediklerim arasında yanlış varsa onları düzeltmeye hazırım. Ancak doğruysa bu haksızlık bir an önce giderilmeli.