kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Ağustos 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Merrill Lynch: Hisse senedi almak için fırsat

Yeni Haber
Uluslararası yatırım bankası Merrill Lynch, son dönemde kredi piyasası koşullarındaki bozulmayla ortaya çıkan çalkantının yatırımcılar tarafından hisse senedi satın almaya yönelik potansiyel bir fırsat olarak algılandığını açıkladı.

Merrill Lynch Ağustos Fon Yöneticileri Araştırması 2-9 Ağustos tarihleri arasında küresel çapta toplam 599 milyar dolarlık varlık yöneten 181 fon yöneticisinin katılımıyla yapılırken, yönettiği varlıkların toplamı 474 milyar dolar olan 169 fon yöneticisi de bölgesel araştırmaya katıldı.

Rapora göre, fon yöneticileri piyasalardaki istikrarsızlık nedeniyle riskten kaçınır hale gelmelerine rağmen hâlâ hisse senetlerinin özellikle tahvillere kıyasla daha değerli olduğuna inanıyorlar.

Kredi spreadlerindeki keskin yükselmeler ve hisse senedi piyasalarındaki dalgalanmadan bu yana kurumsal yatırımcıların nabzını yoklayan araştırma, yatırımcıların yüzde 11'inin hâlâ hisse senetlerinin değerinin altında olduğuna inandığını gösteriyor. Buna karşın yatırımcıların yüzde 41'i ise tahvillerin aşırı değer biçilmiş olduğunu düşünüyor. Piyasalardaki çalkantının tam zirvesinde araştırmaya katılan yatırımcılar, portföylerindeki nakit ağırlığını yüzde 1'lik bir artışla toplam yüzde 4.4'e yükselttiler.

Şirket kârları ile ilgili beklentilerini aşağı çeken yatırımcılar, global büyümenin yavaşlamasını bekliyorlar. Ancak bu ay araştırmadaki en çarpıcı sonuç, katılımcıların sadece yüzde 7'sinin önümüzdeki 12 ay içinde bir resesyon olabileceğini düşünmesi. Araştırma, yatırımcıların hisse senetleri ile ilgili beklentilerini tekrar gözden geçirme konusunda acele etmediklerini ortaya koyuyor.

Merrill Lynch'e bağımsız danışmanlık hizmeti veren David Bowers, "Yatırımcılar piyasalardaki bu çalkantıyı hisse senedi satın almak için potansiyel bir fırsat olarak algılamış gibi gözüküyor. Yatırımcılar, dünyanın diğer ekonomileri ile kırılgan Amerikan ekonomisi arasındaki ayırım devam edebildiği sürece, hisse senetleri için düşme eğilimli bir piyasa beklentisi içine girmek istemiyorlar" dedi.

Kredi spreadlerinde genişlemenin hâlâ Amerikan konut piyasası merkezli bir sorun olduğunu düşünen katılımcılar, gelişmekte olan piyasaların göreceli olarak daha çekici olduğuna inanıyorlar. Katılımcıların yüzde 29'u gelişmekte olan piyasaların tüm bölgeler içinde en iyi şirket kârlarını sunduğunu, hatta 2007 yılında tercih edilen Euro Bölgesi'nin (Eurozone) önüne geçtiğini söylüyor.

İkinci olarak, yatırımcıların bu konudaki endişeleri sürse bile, gelişmekte olan piyasalardaki kazançların kalitesinin arttığına, ancak buna karşılık Amerika'da kalitenin bozulduğuna inanıyorlar.

Son olarak da hisse senedi değerlemeleri daha cazip görünüyor. Artık daha az sayıda katılımcı, gelişmekte olan piyasalardaki hisse senetlerinin en aşırı değer biçilmiş bölgesel hisse senetleri olduğuna inanıyor. Bu görüşü savunanların oranı sadece yüzde 8 iken, Amerika'yı en aşırı değer biçilmiş hisse senetlerine sahip bölge olarak gören katılımcıların oranı yüzde 19.

HİSSE AĞIRLIKLARI

Global sektörler seviyesinde büyüme beklentilerinde daha tedbirli olan yatırımcılar, hâlâ konjonktürel dalgalara göre hareket eden hisse senetlerini tercih ediyorlar. Araştırmada değerlendirilen fonlar içerisinde teknolojiye ağırlık verenlerin (overweight) oranı Temmuz'da yüzde 27'den Ağustos'ta yüzde 33'e yükseldi.

Konjonktürel dalgalara göre hareket eden endüstri sektörleri olan enerji, sanayi ve metalürji de daha çok tercih edilmeye başladı. Bu arada, kredi çalkantısı finans sektörünü ciddi şekilde vurdu. Bankaların portföydeki ağırlığını düşürmeyi (underweight) tavsiye eden katılımcıların oranı Temmuz'da yüzde 18'den Ağustos'ta yüzde 29'a yükseldi.

REUTERS