Fener'i zor günler bekliyor

Tuncay Şanlı müthiş hırsı, bitmeyen teşebbüsleri, sonuca etki eden katkıları, özel yaşantısına dikkat ettiğinden fiziksel devamlılığı ve basit sakatlıklar yaşamamasıyla, sürekli forma giyen yapısıyla ağır çekim Fenerbahçe kadrosunun adeta mihenk taşı idi. F.Bahçe geçen sene istenen futbolu oynayamıyor, ciddi sıkıntılar yaşıyor, puanlar kaybediyordu.
Zico'nun teknik adam yetersizliğini de gözönüne alarak geçen sezon "Tuncay ve Aurelio'yu bu takımdan çıkarın, hiçbir maçı dahi kazanmaları kolay değil" demiştim.

GİDENLER BÜYÜK KAYIP
Tuncay'ın gidişi büyük kayıptı. Birinci sınıf oyuncular olmasa da Serkan ve Mehmet Yozgatlı da bir ölçüde kayıptı. Ağır kadrodan başta Tuncay, dinamik isimlerin gidip yerlerinin doldurulamayışı ve Zico'yla devam edilmesi bu sezon saha içi sıkıntıların üst düzeye çıkacağının açık bir göstergesiydi.
İleride son adam arkasında görevli Alex veya Tümer devamlılığı ve defansif özelliği olmayan yetenekler. Bu tabloda ilerideki son adam güçlü fizik yapıda, çapraz koşular yapan, kolay adam eksilten, sırtı rakip kaleye dönük oynamasını bilen bir forvet olmalı. Adaleleri tükenmiş Kezman, bu modele tam ters kutup teşkil ediyor . Kadroda birinci sınıf olmasa da sistemi işletecek tek forvet Semih. Ama o, Zico için sıradan bir forvet. Sadece sıkıştığında medet umduğu bir yedek.

AURELİO BİLE PASİF KALDI
Appiah da olmadığı zaman işler iyice zorlaşıyor. Zaten Appiah geçen sene de beklenen katkıyı sağlayamadı. Appiah'sız kadroda Zico'nun 11'i belli. İlerde Alex-Kezman orta dörtlünün kenarında DeividUğur Boral. Bu takım tertibi çağdaş futbol oynayamaz. Hücum zenginliği sağlayamaz. Organize bir rakibe karşı savunma güvencesi de oluşturamaz. Bu gerçek, daha ilk maçta şekillendi. Ligin yeni takımı İstanbul Belediye geriyi iyi kapatıp kazandığı toplarda beklenenin çok üstünde organize olunca, F.Bahçe pozisyon bulamadığı gibi tarihi farktan kurtuldu . Günümüz futbolunda görevler paylaşılmazsa, koşan isimler de bir şey yapamaz. Cuma gecesi Aurello, Deniz gibi istikrarlı etkili orta saha prescileri de pasif kaldılar.
Deivid geçen sezon bir hayal kırıklığıydı. Yönetimin de gözünden düştü. Ama Zico ona destek verip takımda kalmasını istedi. Yönetim kabul etti. Deivid de sezona kendini ispat için yeni bir havayla başladı. Hazırlık maçlarında ümit verdi. Belediye karşısında çok kötü takımın en elle tutulan ismiydi. Zico tuttu Deivid'i oyundan aldı.

ZİCO'DAN HATALARA DEVAM
Geçen sezon boyu Zico'yu eleştirdim. Bu sezon eleştiriyi sürdürüyorum. Zico, belli bir oyun şablonu dışına çıkamıyor. Rakip analizi yok, gidişatı göre bir B-C planı yok, en önemlisi adaleti de yok. Favori çıktığın maçın ilk yarısında çok kötü bir futbolla iki farklı geriye düşüyorsun. İyi, kötü her teknik adam ikinci yarıya oyuncu ve düzen değişiklikleriyle başlar . Zico aynı takımı çıkardı. Şans bekleyen yedek kulübesi böyle bir teknik adama nasıl inanır. Zaten ikinci yarı yapılan üç değişiklik de bir katkı sağlamadı.

ÇARELER TÜKENMEZ
Zico, yürüyen takımda koşan üç isimden ikisini (Deniz, Deivid) çıkardıktan sonra, takım karşı kaleye dahi gidemedi. 90 dakikada 30 metreden bile olsa Roberto Carlos'un kullanacağı tek frikik kazanılmadı. Rakip defansın yere düşmesiyle tesadüfen Tümer'in ele geçirdiği pozisyon dışında tek pozisyon bulamayan F.Bahçe'yi zor günler bekliyor.
Şampiyonlar Ligi ön elemesinde seri başı olunmayışına rağmen Levkski Sofya dışında en iyi kura çekildi. Ama Avrupa'da rakip kim olursa olsun F.Bahçe'nin işi çok zor. Tabii ki futbolda çareler tükenmez. F.Bahçe şok yenilgiden sonra yarın geceye ekstra bir motivasyon ile çıkacak. Orta sahadefans bütünleşmesine her an özen gösterilip kontrollü anlayış ön planda tutulmalı. Tek farklı da olsa gol yemeden kazanabilmek çok önemli. Anderlecht'in defans bloğunu öne çıkarıp "Kendi futbolumu oynayayım" demesi F.Bahçe'ye önemli avantaj getirir . Aynı hatayı AZ Alkmaar da yapmış ve F.Bahçe 2 maçta 5 gol attığı rakibine son dakikada yediği golle kıl payı elenmişti. Futbolun içinde her şey var.
F.Bahçe taraftarına moral vererek bitireyim: Anderlecht Alkmaar'dan daha iyi değil.